Diplomat -Dünya

DÜNYA

Tiny House

Mobil Tekerlekli Küçük Ev Üreticisi | Setencioğlu

Avatar

Published

on

DÜNYA

“Yükseköğrenim imkânını ülkemizin en ücra köşesine kadar taşıdık”

Genç Gazeteciler İSTANBUL

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi Eğitim-Öğretim Binaları Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Üniversitesi olmayan şehir bırakmayacağız dedik ve bırakmadık. Yükseköğrenim imkânını ülkemizin en ücra köşesine kadar taşıdık. Profesör, doçent ve doktor öğretim üyesi sayımızı da buna göre artırdık” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi 1. ve 2. Etap Eğitim-Öğretim Binaları Açılış Töreni’ne katıldı.

Açılış töreninde yer almaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün şahsen ayrı bir heyecan içerisindeyim. Projesinden temel atmasına kadar, yapım sürecinin her aşamasını bizzat takip ettiğim Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi’ni açmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Mensubu olmaktan daima iftihar ettiğim Marmara Üniversitesi’nin benim hayatımda çok müstesna bir yeri var. Bundan 43 yıl önce 1981 yılında şimdiki ismiyle üniversitemizin iktisadi ve idari bilimler fakültesinden mezun oldum. Siyasi hayatınız boyunca şahsıma tevcih edilen 60’ı aşkın fahri doktor unvanlarından en anlamlısını 2013 yılında üniversitemden aldım” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitenin akademik yıl açılışlarına pek çok kez katıldığını, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak, mezun olduğu üniversitenin her meselesiyle yakından ilgilenerek vefa borcunu ödemeye gayret ettiğini vurguladı.

Bugünkü açılış töreniyle tüm çabaların adeta taçlandırılmış olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin en köklü, en seçkin yükseköğrenim kurumlarından biri olan Marmara Üniversitesi’nin öğrencisi ve mezunu olmaktan gurur duyuyorum. Bu güzide çatı altında aldığımız eğitim hayatımızın her safhasında bize yol gösterdi. Burada kurulan dostluklar ve arkadaşlıkların yeri daima farklı oldu. İnşallah bundan sonra da Marmaralı olmaktan gurur duyacağım” diye konuştu.

“EĞİTİM VE BİLİM ALANINDAKİ HEDEFLERİMİZE BİRAZ DAHA YAKLAŞIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üzerinde emeği olan hocalardan vefat edenlere Allah’tan rahmet, hayatta olanlara sağlık ve uzun ömürler dileyerek bu sene 141. kuruluş yıl dönümünü kutlayan üniversiteye daha nice başarılarla dolu seneler temennisinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kurt’un yaptıkları konuşmada üniversiteye ilişkin detaylara değindiğini anımsatarak şöyle devam etti: “Burası daha önce dün 44. yılını geride bıraktığımız 12 Eylül askerî darbesine başkanlık eden zatın ismini taşıyan bir askerî kışlaydı. Bu araziyi aldık. Her bakımdan parmakla gösterilecek bir eğitim öğretim külliyesi yapılması amacıyla Marmara Üniversitesine tahsis ettik. Bundan beş yıl önce 29 Kasım 2019 tarihinde külliyemizin temellerini bizzat attık. Marmara Denizi’ne hâkim 2,5 hektarlık bir alan üzerinde konumlanan külliye projemizin 95 bin metrekare inşaat alanına sahip ilk etabını 2021 yılında tamamladık. İkinci etapta ise 167 bin metrekare inşaat alanına sahip yeni fakülteler ve sosyal tesisler bulunuyor. Bugün hem birinci hem ikinci etabın resmî açılışını gerçekleştiriyoruz. Külliyenin bu iki etabında altyapı ve çevre düzenlemeleriyle birlikte Mühendislik ve Teknoloji Fakülteleri, Atatürk Eğitim Fakültesi, Finansal Bilimler Fakültesi, İşletme Fakültesi, İktisat Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi ayrıca hangarlar, yemekhane, öğrenci merkezi, ısı ve trafo merkezleriyle diğer müştemilat yer alıyor. Toplamda 12 milyar liralık yatırımla hayata geçirdiğimiz bu muhteşem külliyemizle Türkiye’nin eğitim ve bilim alanındaki hedeflerimize biraz daha yaklaşıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, külliyenin şu an kullanımda olan sağlık yerleşkesinde, aralarında yemekhane, kütüphane, çalışma, seminer salonları ile engelliler için diş hastanesinin de olduğu çeşitli inşa faaliyetlerinin sürdüğünü, bunları da süratle bitirerek hizmete açacaklarını ifade etti.

Külliyenin, sadece bulunduğu bölgenin değil, tüm İstanbul’un çehresini değiştireceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, külliyenin inşasında emeği ve alın teri bulunan işçisinden mühendisine herkese teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmara Üniversitesi’nin, uluslararası sıralamalarda Türkiye’yi temsil eden ilk 10 üniversite arasında yer aldığını belirterek “141 yıllık köklü tarihinde Türkiye’ye nice siyasetçi, bürokrat, iş insanı, bilim adamı, hoca, gazeteci, bakan, başbakan ve cumhurbaşkanı kazandıran Marmara Üniversitemizin her daim yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Üniversitelerin yurt dışına açılmasını çok değerli bulduğunu dille getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üniversitemizde 136 ülkeden 3 bin 500’den fazla uluslararası öğrencinin tam zamanlı olarak okumasından memnuniyet duyuyorum. Üniversite yönetimini, bu konudaki gayretleri dolayısıyla tebrik ediyorum. Yurt dışı ziyaretlerimizde Türkiye’de eğitim görmüş, akıcı Türkçe konuşan, kendisini milletimizin fahri elçisi olarak gören bakanlarla iş insanlarıyla akademisyenlerle siyasetçilerle çok sık karşılaşıyoruz. Türkiye mezunları, ülkemizden ayrıldıktan sonra da ülkemiz ekonomisine, turizmine, ülkemizin kültür diplomasisine katkı vermeye devam ediyor” şeklinde konuştu.

“TAM ANLAMIYLA BİR NEFRET DALGASI OLUŞTURULMAK İSTENİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada 7 milyonu aşkın uluslararası öğrenci olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa, Kanada, Avustralya gibi devletler her yıl yabancı öğrencilerden milyarlarca dolar para kazanıyor. Yani ortada bilime, araştırmaya, fikri sermayeye yapılan katkılar yanında ekonomik olarak da çok büyük bir kaynaktan bahsediyoruz. Biz de her yıl binlerce öğrenciyi yurt dışına eğitim için gönderiyoruz. Türkiye’de ise dünyanın 198 farklı ülkesinden yaklaşık 340 bin öğrenci var. Bu öğrencilerin yüzde 95’i kendi imkânlarıyla okuyor yani masraflarının tamamını kendi ceplerinden karşılıyor. Misafir öğrencilerin Türk ekonomisine yıllık katkısı 3 milyar dolar civarında. 2010’ların başında bu rakam yaklaşık 200 milyon dolar seviyesindeydi. Ülkemiz açısından bu tablo eleştirilecek değil, tam aksine alkışlanacak, övünülecek bir durumdur. Hükûmet olarak nitelikli, öğrenmeye, araştırmaya hevesli, ülkemizi tanımak, Türk kültürünü ve dilini öğrenmek isteyen başarılı öğrencilerin Türk üniversitelerinde okumasını teşvik ediyoruz. Ancak son yıllarda kökü dışarıda mahfiller tarafından körüklenen ırkçı faşizm ülkemizin bu gayretlerine sekte vurmaya başladı. Siyasette, medyada ve sosyal medyada bu mesele sürekli kaşınıyor. Gönül coğrafyamızdan gelen öğrencilere, turistlere, yatırımcılara karşı tam anlamıyla bir nefret dalgası oluşturulmak isteniyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14-28 Mayıs seçimlerinde karşısındaki adayın üç beş oy uğruna ırkçılığın ve yabancı düşmanlığının adeta bayraktarlığını üstlendiğini dile getirerek şöyle konuştu: “Bırakın sosyal demokrasiyi, temel insani değerlerle bile bağdaşması mümkün olmayan faşizan bir dil kullandı. Muhalefet adayının nefret siyaseti karşısında yanındaki yöresindekiler arasında bir vicdan sahibi de çıkıp tek bir cümle kuramadı. İki hafta boyunca köpürtülen nefret siyasetini sessizce seyrettiler. Bir defa şunun bilinmesini isterim. Ülkemizin bin bir emekle inşa ettiği yumuşak gücüne zarar veren bu ırkçı nefretin, masum olmadığı açıktır. Türkiye’de ırkçılık adı altında çok açık bir Türk düşmanlığı, Müslüman düşmanlığı, topyekûn Türkiye düşmanlığı yapılmaktadır. Bunların bir kısmı özellikle öne çıkan bazı şaibeli isimler apaçık bir ihanet içinde Türk düşmanlarının değirmenine su taşımaktadır. Allah’ın izniyle gençlerimizin bu tuzağa düşmesine fırsat vermeyeceğiz.”

“ÜNİVERSİTELERİMİZİ ESİR ALAN İDEOLOJİK KAVGALARLA MÜCADELE ETTİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ve millet olarak hiçbir zaman insanların derisinin rengine, yaşadığı yere, konuştuğu dile göre ayırt edilmediğini vurgulayarak “Biz asırlar boyunca üç kıta yedi iklimde hükümranlık kurmasına rağmen tarihinde sömürgecilik ayıbı olmayan bir devletiz, böyle bir milletiz. Hiç kimse bu beyaz sayfaya leke bulaştıramaz” diye konuştu.

Türkiye’nin marka eğitim kurumlarından biri olarak vurguladığı Marmara Üniversitesinin, uluslararası kimliğini güçlendirerek sürdüreceğine inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmara Üniversitesi’ndeki öğrencilik yıllarının ülkenin sancılı, belki de en kaotik yıllarına denk geldiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, o dönemde Türkiye’nin sokaklarında kargaşa, siyasetinde ise istikrarsızlık hâkim olduğunu belirterek “Her yedi sekiz ayda bir hükümetin değiştiği, göreve gelen iktidarların muktedir olamadığı, vatandaşın sorunlarına çözüm üretemediği sıkıntılı günlerdi. O karanlık günlerin ceremesini milletimizle birlikte en çok üniversitelerimiz çekti. Öğretim üyelerimiz ve öğrencilerimiz çekti. Sadece ekonomik zorluklarla değil, üniversitelerimizi esir alan ideolojik kavgalarla da mücadele ettik” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir takım kirli ellerin bu ülkenin pırıl pırıl çocuklarını henüz hayatlarının bağrındayken birbirine düşman ettiğini söyledi.

Sağ, sol, Alevi, Sünni, Kürt, Türk diyerek gençlerin heyecanlarını istismar ederek ailelerine çok büyük acılar yaşattıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin istikbali olan yüzlerce üniversite öğrencisinin hayatını kaybettiğini, gençlerin üniversiteleri esir alan kör şiddetin kurbanı olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün hatırladıkça yürekleri yakan nice dramatik olay yaşadıklarını belirterek “Burada şu gerçeği açık açık söylemek durumundayım. Hem 27 Mayıs öncesinde hem de 12 Eylül darbesi öncesinde emellerine ulaşmak için hep gençleri kullandılar. Türk ekonomisini çökertmek için gençleri kullandılar. Siyasete müdahale etmek için gençleri kullandılar. Darbeye uygun ortam hazırlamak için bu milletin evlatlarını kullandılar” diye konuştu.

Toplumun kesimleri arasında duvarlar örmek için gençlerin kullanıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tüm bunların bedelini milletçe hepimiz ödedik. Ekonomide kalkınma yolculuğumuzun sık sık kesintiye uğramasıyla ödedik. Demokraside vesayetin gölgesinden çıkamayarak ödedik. Hak ve özgürlüklerde, yasaklara mahkûm edilerek ödedik. Güvenlikte, terör örgütlerine istismar imkânı verilmesiyle ödedik. Toplumsal barışta uzun yıllar kapanmayan kutuplaşmalarla ödedik. Millî birlikte ezeli ve ebedi kardeşliğimizin zayıflatılmasıyla ödedik. Geriye doğru baktığımızda şunu çok net görebiliyoruz. Gençlerimizi birbirine kışkırtan ve kırdıranlar aslında aynı odaklardı. Türkiye kendi iç sorunlarıyla uğraşmaktan dış dünyadaki gelişmeleri takip edemedi. Aşağı yukarı aynı ekonomik yapıya sahip olduğumuz ülkeler koşar adım giderken biz yıllarca yerimizde saydık hatta onlardan geriye düştük.”

“OLİGARŞİNİN MİLLÎ İRADEYİ GASP ETMESİNE İZİN VERMEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de aziz milletin teveccühüyle göreve geldiklerinde, Türkiye’nin bir daha böyle bir tuzağa düşmemesi için daima çok dikkatli olduklarını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim yaşadıklarımızı gençlerimiz yaşamasın, bizim çektiğimiz sıkıntılarla çocuklarımız karşılaşmasın diye çok çetin mücadeleler yürüttük. Cumhuriyet mitinglerinden, Gezi olaylarına kadar ülkemizin birliğini, dirliğini, demokrasisini hedef alan her türlü girişimin karşısında durduk. Ne esnafın malını, mülkünü yağmalayan Vandalların ne kundaktaki bebekleri katleden bölücü canilerin ne namuslarına emanet edilen silahları, o silahların asıl sahibi olan millete çevrilen FETÖ’cü hainlerin ne de kendini milletten üstün gören bürokratik oligarşinin millî iradeyi gasp etmesine, milleti aşağılamasına, milleti tehdit etmesine izin vermedik.”

Her zaman soğukkanlı olduklarını, sağduyulu davrandıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasette nezaketi bir an olsun elden bırakmadık ama milletin emaneti ve iradesi tehdit altında olduğunda hiç tereddüt etmeden tüm gücümüzle buna karşı çıktık. Bizim öfkemiz de sevgimiz de hep milletimiz için oldu” ifadelerini kullandı.

“GEZİ OLAYLARININ MALİYETİ 1,4 MİLYAR DOLARDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeri gelmişken bir hususu tekrar ifade etmek istediğini dile getirerek “Birkaç tane ağacın taşınması bahane edilerek başlatılan Gezi olaylarının Türkiye’ye doğrudan maliyeti, 1,4 milyar dolardır. Dolaylı etkilerini de hesaba dâhil ettiğimizde bu rakam ürkütücü seviyelere ulaşıyor” dedi.

Türk ekonomisinin en parlak dönemini yaşadığı günlerde alevlendirilen bu olaylarla ülkeye karşı büyük bir komplo kurulduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Tarih bilen, ekonomi bilen, küresel siyaseti doğru okuyabilen herkes Gezi olaylarının birilerinin iddia ettiği gibi gençlerin heyecanına verilemeyecek kadar çok katmanlı bir senaryonun parçası olduğunu anlayacaktır. Kimse kusura bakmasın ama biz, bu gerçeklere gözlerimizi kapatamayız. Milleti ve millî iradeyi hedef alan bir kalkışmayı meşru bir demokratik eylem olarak göremeyiz. Gezi olaylarıyla ilgili tarih hükmünü vermiş, millet hükmünü vermiştir. Hepsinden öte bağımsız Türk mahkemeleri hükmünü vermiştir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle sürdürdü: “Şimdi bakıyorsunuz birileri çıkıyor sapla samanı karıştırarak bu meseleyi tekrar gündeme getirmeye çalışıyor. Türkiye’ye milyarca dolar faturası olan böyle bir kalkışma üzerinden kendilerince bir özür bahsi açıyorlar. Onlara şunu söylemek isterim. Evet, 11 sene sonra da olsa çok geç de olsa bu hadiseyle ilgili samimi nedamet cümlelerine ihtiyaç vardır. Gezi olayları sebebiyle çıkıp özür dilemesi gereken birileri varsa bunlar tabii ki demokrasiyi ve millî iradeyi savunanlar değildir. Tam tersine, bu hadisede asıl özeleştiri vermesi gerekenler, haftalarca sokakları ateşe, kaosa, gerileme, kargaşaya boğanlardır. Milletin otobüslerini yakıp yıkanlardır. Çıkıp özür dilemesi gerekenler, Atatürk Kültür Merkezi’nin duvarlarını hakaret pankartlarıyla kirletenlerdir. Çıkıp özür dilemesi gerekenler polise saldıranlar, belediye otobüslerini ateşe verenler, esnafın camını çerçevesini indirenlerdir. Çıkıp özür dilemesi gerekenler, faizlerin tarihimizin en düşük seviyesine indiği IMF’e borcumuzun kapandığı başarılarla dolu bir dönemde Türk ekonomisine milyarlarca dolarlık fatura çıkartanlardır.”

“ÜLKEMİZİ HAK ETTİĞİ YERE TAŞIMAK İÇİN ÇABALARIMIZI ARTIRACAĞIZ”

“Bakınız, biz siyasetçiyiz. Milletin emanetini taşıyan, 85 milyonun mesuliyetini taşıyan insanlarız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletin hakkını, hukukunu savunmak, saldırılar karşısında milletin özellikle iradesinin namusunu korumak bizim asli görevimizdir. Hangi partiye oy verirse versin, vatandaşlarımızı oy tercihlerinden dolayı suçlamaz, iradesini asla sorgulayamaz. Yarım asrı bulan siyasi hayatımız boyunca biz bunu yaptık, inşallah bundan sonra da bu şekilde hareket etmeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.

Türkiye Yüzyılı’nı bilimin, teknolojinin ve refahın yüzyılı hâline getirmek için gece gündüz çalıştıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 22 yılda bu hedef doğrultusunda çok önemli adımlar attıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de 76 üniversite varken, bugün bu sayısının 208’e yükseldiğini belirterek sanatçı İbrahim Tatlıses’in “Şanlıurfa’da Oxford vardı da gitmedik mi?” sözünü anımsattı.

Şu anda 81 vilayetin 81’inde de üniversite olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üniversitesi olmayan ilimiz yok. Söz verdik, üniversitesi olmayan şehir bırakmayacağız dedik ve bırakmadık. Yükseköğrenim imkânını ülkemizin en ücra köşesine kadar taşıdık. Profesör, doçent ve doktor öğretim üyesi sayımızı da buna göre artırdık. Sadece belli şehirlerde değil, tüm coğrafi bölgelerimizde güçlü, dinamik, üretken bir araştırma geliştirme ve girişimcilik ekosistemi inşa ettik. Önümüzdeki dönemde çok daha fazlasını yapacağız. Bilimde, sanayide, eğitimde, yükseköğretimde, ülkemizi hak ettiği yere taşımak için çabalarımızı artıracağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi’nin ülkeye, millete, üniversiteye hayırlı olmasını dileyerek üniversite yönetimine, hocalarına ve öğrencilerine başarı temenni etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış törenin ardından beraberindeki heyetle birlikte yapımı tamamlanan binalarda incelemelerde bulundu.

Genç Gazeteciler İSTANBUL

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Üyesi Kıratlı’nın yemin törenine katıldı

Genç Gazeteciler Ankara

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Metin Kıratlı’nın yemin törenine katıldı.

Anayasa Mahkemesi (AYM) Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene gelişinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra törenin düzenlendiği salona geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Kıratlı’nın üyelik yeminini ve kisvesinin giydirilmesi töreni ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Özkaya’nın konuşmasını takip etti.

Genç Gazeteciler Ankara

Okumaya Devam edin

DÜNYA

Dünden Bugüne Yarından Geleceğe Özgür AKIN

Dünden Bugüne Yarından Geleceğe

Avatar

Published

on

Bu görselin Alt özniteliği boş. Dosya adı: Ozgur-AKIN-Ozgur-AKIN-kimdir-Ozgur-AKIN-Turkiye-13-576x1024.jpg

09 Eylül 2022 tarihli Türk İş dünyası Haber gazetemizde İyi ki varsın isimli yazı dizimizin konuğu olan; Teknoloji, bilişim, sanayi, ticaret ve ülke ekonomisinde girişimci ruhunun ötesinde, bir o kadar başarılarını anlatılmakla bitiremeyeceğimiz, aydınlatma sektöründe ilklere imza atmış değerli iş kadını , NERO TEKNİK TEKNOLOJİ -NERO TECH Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Akın Ekiz isminde 9 yaşında bir erkek çocuk annesi olan Akın ; “Dünden Bugüne Yarından Geleceği ‘nde ağırlamak bizler adına onur kaynağı oldu.

Yaşadığımız sürece bize pek çok imkan sunulur. Hayat, “işte fırsat sana. Düşün, aklını kullan ve girişimde bulun. Çalış, çabala yeni imkanların yolunu bul,” der. Biz bu imkanların farkına varıp, üzerinde düşünüp, ilk adımı atmaz isek, fırsat uçup gider.
“Dün” tecrübedir ve “Bugün” dünün öğrencisidir. Eğer dünden doğru ders almışsak, bugün yeni bir bilgi ve tecrübe edinmiş oluruz. Dünü silemezsin, yarını yazabilirsin, bugün ise fırsattır, kullan!..

Unutmamalıyız, dünya üç gündür; dün, bugün, yarın…Bu Cenabın bizlere lütfu olup, istinasız bizlere sunulan bir hediyedir. Çoğunlukla bunun değerini bilmeyiz. Aldığımız nefesin, içtiğimiz suyun, yaşadığımız doğanın değerini bilmediğimiz, unuttuğumuz gibi… Her bir dakika, her bir saat bizim için, insanlık için, dünya için iyi, doğru ve yararlı işler yapma, üretme, yenilikler bulma fırsatıdır. İnsanlık için ter döken hem kendi geleceğini hem insanlığın geleceğini aydınlatır.

Özgür Akın Firması NERO TEKNİK TEKNOLOJİ -NERO TECH i anlatırken ;

Yüksek teknoloji ürünlerinin yatırımcısı, üreticisi, distribütörü gibi unvanlarla sektörde yer alan firmamız; siber güvenlik, dijital dönüşüm, yapay zeka ile üretim çözümleri, akıllı sözleşmeler gibi çeşitli alanlarda profesyonel hizmetleri sunarken ….
NERO TEKNİK olarak ; bugün şirketimiz anlamında tüm marka ve pazarlama faaliyetlerimizin yanında özel olarak bir de işveren markası olması adına çalışırken ,hep söylediğimiz gibi bir şirketin değeri ekibindeki kişilerin marka değeri toplamı kadardır. İşveren markasının tüm çalışanları kapsayıcı bir biçimde sahiplenmesi olmazsa olmaz bir yaklaşım.

İşveren markası süreçlerimiz esnasında Tedarik Zinciri Direktörü Fatma Aksu ve İş Geliştirme Direktörü Gökhan Aryiz’ e özverili çalışmalarından ötürü şükranlarımı sunmak istiyorum
Her geçen gün daha karmaşık hale gelen ve çeşitlenen, aynı zamanda sadece Ar-Ge faaliyetleri ile sınırlı kalmayan teknolojinin üretimi; zaman, insan kaynağı, kültür, ekonomik rekabet, eğitim sistem ve düzeyi, sanayi geleneği gibi birçok unsura bağlıdır.

Üretimde ulusal olduğu kadar, uluslararası boyutu da yeterince değerlendirilmeli, gelecekle ilgil uzgörü (Forcasting) çalışmalarına dayandırılmalıdır. İlkelisini Yarınlara taşıyoruz.

  • HYAS Protect, kötü amaçlı ve uygunsuz web aktivitelerini engeller, fidye yazılımı, oltalama ve diğer siber saldırı türlerini önler. Kurulumu son derece kolaydır, anında koruma sağlar ve tehditlere karşı sınıfının en iyisi koruma sunar.Dünyanın en iyi verileri ve gerçek zamanlı istihbaratı kullanarak saldırıları anında tespit edin, durdurun ve analiz edin. Çözümlerimiz, gelişmiş kötü amaçlı yazılımlara ve aktif tehditlere karşı proaktif olarak savunma sağlamak için tespit, koruma ve benzeri görülmemiş görünürlük sunar.
  • Fabrika İşletim Sistemi Sayesinde Üretiminiz ve Maliyetlerinizi ERP yazılımınızı verimli bir şekilde yönetmenizi sağlar. Konvensiyonel OEE takibi değil, bir işletim sistemi ile tüm parametreleri anlık olarak analiz ederek öngörülü şekilde karar mekanizmalarına hızlı aksiyon aldırtır ve bu sayede beklenmedik duruşlarını azaltırken, verimli katam değerli zamanlarını artıracak şekilde karlılığı yükseltir.
  • Kullanıcı dostu bir arayüz üzerinden kolayca kalıp sözleşmeler oluşturabilir, yapay zeka ile sözleşmelerinizi analiz edebilir ve güvenli bir şekilde blok zincir, fiziksel veya bulut sunucularda depolayabilirsiniz. Ayrıca, dijital imza ile birlikte uzaktan sözleşmeleri kolayca tamamlayabilirsiniz.

Özgür Akın ;
Türkiye’de Dünden Bugüne Bilişim Enstitüleri başlığı altında aktarılmak istenen; Bilişim Enstitülerin akademi dünyasındaki yeridir. Bilişim; Bilginin otomasyona tabi tutulması ve teknoloji ile harmanlanmasıyla elde edilmiş sonuçlardır.
Bilişim dünyası ise bilgisayar sistemlerinin insanların ihtiyaçlarına göre düzenlendiği bir platformdur. Bilişim, bu bilgi dünyası ile köprü kurar. Ayrıca, bilişim; günlük hayatımızda dâhil olmak üzere, gerçekleştirilen tüm faaliyetler için, eksikleri tamamlayan ve mevcudu hızlandıran bir yapıya sahiptir. Zaman ile yarıştığımız günümüz yaşantısında konu ne olursa olsun bize çözüm yaratabilen bilişim, gerek sosyal gerekse iş hayatımız için sürekli andığımız, vazgeçilmez bir kavram haline gelmiştir. Bilişim çağında, ülkelerin; büyüme, rekabet etme, istihdam sağlama, dünya ekonomisinde pay sahibi olmaları bilişim ve teknoloji alanın da sahip oldukları üstünlüğe bağlıdır. Bilim ve teknolojinin ülkeler üzerindeki, kalkınma ve verimlilik etkisi büyüktür. Diyerek adeta Yazı Dizimizin ana Teması olan “Dünden Bugüne Yarından Geleceğe “ e atıfta bulunuyor.

“Yapmamız gereken şeyler arasında en başta olması gereken “Kendinizi Sevmeniz. Kendinize her şey den herkezden çok DEĞER vermeniz” diyerek ; Dün, Bugün, Yarın,hata yapacağım bir gün değil’ diyerek işe başlamanın önemine vurgu yapıyor.
Dijital dönüşüm kapsamında artırılmış gerçeklik ile başlayan NERO TEKNİK TEKNOLOJİ -NERO TECH serüvenimiz bugün yapay zeka ile fabrika işletim sistemi, DNS seviyesinde siber güvenlik, akıllı sözleşmeler gibi alanında tartışmasız çözüm üreten teknolojiler ile devam ediyor.

Türk girişimlere ve girişimcilere verdiğimiz destek ile doğru ürün ve doğru iş alanını bir araya getirme hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
‘’İş yaşamının hangi seviyesinde olursanız olun, ister Ticari , ister Bürokratik….. önce her konuda kendinizle konuşmanız ve doğru bir sonuca ulaşmanız gerekir, sizi mutlu eden farkındalık hem kazanç hem de başarı kapılarınızı açacaktır” Diyor.
Başarı – yaparken, krizlerin farklılıklara bürünerek ve her seferinde yeniymiş izlenimi bırakarak ortaya çıktığının; oysa incelendiğinde krizlerdeki benzer özellikleri ve temel neden–sonuç ilişkilerini görmenin mümkün olduğunun altını çiziyor.

İşte tamda bu noktada aklımıza şu geliyor.

Doğup büyüdüğü memleketi İzmir başta olmak üzere , Bölgesinde sürdürülebilir hizmetleri arasında “ Global Firmalar başta olmak üzere Ekonomik ve Finansal anlamda sürdürdüğü projeler ile insanlara dokunan yaklaşım ve hizmetleri bunun en açık göstergesi.

Özgür Akın ın Gelecek ile palanlarını inceleme imkânı bulduğumuz vakit, “Yarın yaparım, yarın yaparım deme! Bugün de dünün yarınıydı, ne yapabildin?” sözü ile adeta yazı dizimizin “Gelecek” ile alakalı temasına ışık tutuyor.

Özgür Akın ,bu engin deneyim, bilgi, beceri ve başarılarının devam etmesinin, ülkemiz adına Bilişim ,teknoloji alanında, katacağı pozitif değerlerin bilinci ile saygılarımızı sunuyoruz.
Levent Kandemir

Bu görselin Alt özniteliği boş. Dosya adı: GENC-GAZETECILER-tURKIYE-2.gif

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuştu

Genç gazeteciler Ankara

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Türkiye ve Mısır, Filistin meselesinde ortak bir duruşa sahiptir. 11 aydır devam eden soykırımın sona ermesi, kalıcı ateşkesin bir an evvel tesisi, insani yardımların engelsiz akışı önceliğimiz olmaya devam ediyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa görüşmeleri, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı ve anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi’yi Türkiye’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi’nin, şubat ayındaki Kahire ziyaretlerinde büyük bir teveccüh gösterip, kendilerini çok sıcak ağırladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahire ziyaretinin iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası olduğunu söyledi.

“MISIR İLE ASIRLARI AŞAN ORTAK GEÇMİŞE VE YAKIN DOSTLUK BAĞLARINA SAHİBİZ”

O günden bugüne diyaloğu ve iş birliğini en üst seviyede tuttuklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bölgemize dair meselelerde daima yakın istişare hâlinde olduk. Her alanda gelişmekte olan iş birliğimizi değerli kardeşimin iadeiziyaretiyle daha da ileriye taşıyoruz. Mısır ile asırları aşan ortak geçmişe ve yakın dostluk bağlarına sahibiz. Önümüzdeki sene diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 100’üncü yıl dönümünü kutlayacağız. İnsanlık tarihine yön veren medeniyetlere beşiklik yapmış iki kadim ülkeyiz. Ülkelerimiz arasındaki köklü ve çok boyutlu ilişkileri müşterek çabalarımızla sürekli güçlendiriyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çalışmalarımızın semerelerini görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. Sayın Sisi ile Kahire’deki görüşmemizde Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyimizi yeniden yapılandırma kararı almıştık. Bu mekanizmanın ilk toplantısını da bugün gerçekleştirdik. Ortak bildirimizle iş birliğimizi sanayi, ticaret, savunma, sağlık, çevre, enerji dâhil her alanda ilerletme irademizi teyit ettik” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticaret ve ekonominin iki ülke arasındaki iş birliğinin en güçlü boyutunu oluşturduğuna işaret ederek, “Son 10 yılda Mısır’ın ilk 5 ticaret ortağı arasında yer almaya devam ettik. Ticaret hacmimizi önümüzdeki 5 yıl içinde 15 milyar dolara çıkarma hedefimize doğru kararlı bir şekilde ilerliyoruz” diye konuştu.

Türk iş adamlarının 3 milyar dolara yaklaşan yatırımlarıyla Mısır ekonomisine önemli katkı sağladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk girişimcileri yatırımlarını daha da artırma noktasında teşvik ettiklerini, Mısırlı yatırımcıları da Türkiye’ye beklediklerini ifade etti.

“TÜRKİYE VE MISIR’IN BÖLGESEL BARIŞ VE İSTİKRARA KATKILARI HAYATİ ÖNEMDEDİR”

Doğal gaz ve nükleer enerji başta olmak üzere Mısır ile enerji alanındaki iş birliğini geliştirmek arzusunda olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Kardeş Mısır halkı Türk kültürü ve Türkçeye yoğun ilgi gösteriyor. Kültürel ve beşeri köprülerimizi daha da kuvvetlendirmek üzere gayretlerimizi sürdürüyoruz. İlişkilerimizdeki olumlu ivmenin turizm alanına da yansıyacağına inanıyorum. Türkiye ve Mısır’ın bölgesel barış ve istikrara katkıları hayati önemdedir. Toplantılarımızda Gazze başta olmak üzere bölgesel meselelerin çözümüne yönelik düzenli istişareler tesis etme hususunda mutabık kaldık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’deki son durumun görüşmelerinin odağında yer aldığını belirterek, “Türkiye ve Mısır, Filistin meselesinde ortak bir duruşa sahiptir. 11 aydır devam eden soykırımın sona ermesi kalıcı ateşkesin bir an evvel tesisi, insani yardımların engelsiz akışı önceliğimiz olmaya devam ediyor” dedi.

“AÇLIK, SUSUZLUK VEYA İLAÇ BULAMADIĞI İÇİN ÖLEN HER MASUMUN SORUMLUSU İSRAİL VE DESTEKÇİLERİDİR”

Bugüne kadar Gazze’ye iletilen toplam yardımın yüzde 32’sinin Türkiye’den gittiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yardımların ulaştırılmasında Türk Kızılayı ve AFAD ile iş birliği içinde hareket eden başta Mısır Kızılayı olmak üzere Mısır makamlarına teşekkür etti.

İsrail’in insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engelleyerek işlediği suçlara bir yenisini daha eklediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail yönetimi binlerce ton bomba yağdırarak kıramadığı direniş azmini, Filistin halkını açlığa, susuzluğa mahkûm ederek kırmaya çalışmaktadır. Açlık, susuzluk veya ilaç bulamadığı için ölen her masumun sorumlusu İsrail ve destekçileridir” dedi.

Mısır’ın Katar ve Amerika ile müzakerelere ara buluculuk yaptığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin de bu sürece Dışişleri Bakanlığı ve Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı vasıtasıyla destek verdiğini söyledi.

Ancak İsrail tarafının uzlaşmaz ve engelleyici tutumunun hâlen sürdüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son olarak İsrail, müzakere yürüttüğü muhatabını şehit ederek nasıl bir zihniyete sahip olduğunu göstermiştir. Netanyahu’nun Mısır’a yönelik ithamlarını reddettiğimizi burada çok net söylemek isterim. Tüm bunlar karşısında İsrail hükûmeti üzerindeki baskıların artırılması noktasında da elimizden geleni yaptık, yapıyoruz.”

“MAALESEF BAZI ÜLKELER HÂLEN İSRAİL’E KAYITSIZ ŞARTSIZ DESTEK SAĞLAYARAK İŞLENEN SUÇLARA ORTAK OLUYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanında açtığı soykırım davasına Türkiye’nin müdahillik başvurusunu da resmen ilettiklerine vurgu yaparak, “Gazze’de suç işleyen İsrailli yetkililerin uluslararası mahkemelerde hesap vermesi için de çalışmalarımızı yoğun şekilde sürdürüyoruz. Daha önce de söyledim 41 bin masum insanın katillerinin yeri meclis kürsüleri değil, işledikleri suçların hesabını verdikleri mahkeme salonlarıdır” ifadesini kullandı.

Uluslararası topluma düşen sorumluluğu hatırlatmaya devam ettiklerinin de altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Maalesef bazı ülkeler hâlen İsrail’e kayıtsız şartsız destek sağlayarak işlenen suçlara ortak oluyorlar. Netanyahu hükûmetinin tüm bölgeyi, hatta tüm dünyayı tehlikeye atan katliam politikasını durdurma noktasında caydırıcı adımlar atılmıyor. Vicdanları yaralayan böyle bir tablonun kabul edilmezliğini artık herkes anlamalıdır. İsrail’in bölgemizi daha fazla gerilime sürüklemesinin önüne geçmek ancak ikircikli politikaların terk edilmesiyle mümkün olacaktır. Yanlıştan bir an önce dönülmesi ve tarihin doğru sayfasında yer alınması noktasındaki çağrımızı burada bir kez daha tekrarlıyorum.”

“MISIR İLE İSTİŞARELERİMİZİ GÜÇLENDİRME NOKTASINDA KARARLIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, istişarelerinde Gazze’nin yanı sıra başta Doğu Akdeniz, Suriye, Libya, Sudan ve Afrika Boynuzu olmak üzere bölgesel konuları da ele aldıklarını belirterek, “Birçok meselede benzer tutum ve hedeflere sahip olduğumuz Mısır ile istişarelerimizi güçlendirme noktasında kararlıyız. İnşallah bundan sonra daha yakın iş birliği içinde olacağız. Kazan-kazan anlayışıyla çok boyutlu münasebetlerimizi ileriye taşıyacağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü görüşmelerin ve imzalanan anlaşmaların hayırlara vesile olmasını dileyerek, Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi’ye ve heyetine ziyaretleri için teşekkür etti, Mısır halkına selamlarını iletti.

MISIR CUMHURBAŞKANI ES-SİSİ: “ZİYARETİM İKİ ÜLKE ARASINDAKİ KÖKLÜ İLİŞKİLERİN ÇOK DAHA GELİŞECEĞİNİN GÖSTERGESİDİR”

Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi de konuşmasında, “(Türkiye’ye) Bu ziyaretim iki ülke arasındaki köklü ilişkilerin çok daha gelişeceğinin göstergesidir” ifadesini kullanarak, Türkiye ile Mısır’ı bir araya getiren ortak bir tarih ve birçok ortak paydanın bulunduğunu kaydetti.

Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, turizm alanında, Türk halkı ve Mısır arasında daha fazla etkileşimin olduğunu belirterek, ticaret alanında da iş birliğinin arttığına işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde, Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler bağlamında beraber koordinasyonun çok önemli olduğunun altını çizdiğini söyleyen Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, “(Türkiye’yle) Özellikle bölgesel konuları beraber ele alarak insani krizlerin önüne geçme konusunda beraber çalışmalıyız diye karar aldık” dedi.

Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, “Başta Gazze ve Filistin’deki kardeşlerimiz olmak üzere daha yoğun çalışmalıyız” ifadesini kullanarak, şunları kaydetti: “Türkiye ve Mısır olarak bir an önce, acilen ateşkesin sağlanması, Batı Şeria’daki İsrail ihlallerinin son bulması ve Filistin’in 1967 sınırları içerisinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletini kurma haklarının bir an önce hayata geçirilmesini vurguladık.”

İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR

Ortak basın toplantısının öncesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi’nin huzurunda iki ülke arasında 17 anlaşma imzalandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi huzurunda imzalanan 17 anlaşma: “Yeni İdari Başkent Endüstri Parkının Geliştirilmesine İlişkin Mutabakat Zaptı

Yeni Ekim Şehrinde Endüstri Parkının Geliştirilmesi İçin Arazi Tahsis Sözleşmesi

Türkiye Cumhuriyeti Rekabet Kurumu ile Mısır Arap Cumhuriyeti Rekabet Kurumu Arasında Rekabet Politikası Alanında Mutabakat Zaptı

Türkiye Cumhuriyeti Yükseköğretim Kurulu ile Mısır Arap Cumhuriyeti Yükseköğretim ve Bilimsel Araştırma Bakanlığı Arasında Yükseköğretim Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları ve Mısır Ulusal Demiryolları Arasında Demiryolu Sektöründe İşbirliğinin Geliştirilmesine İlişkin Mutabakat Zaptı

Sivil Havacılık İdareleri Arasında Mutabakat Zaptı

Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı Arasında Bilgi ve İletişim Teknolojileri Alanında Mutabakat Zaptı

Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Tarım Alanında Bilimsel, Ekonomik ve Teknik İşbirliği Mutabakat Zaptı

Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Sağlık ve Nüfus Bakanlığı Arasında Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanlarında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı

Türkiye Cumhuriyeti Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Mikro, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme Ajansı Arasında Mutabakat Zaptı

Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Planlama, Ekonomik Kalkınma ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı Arasında İşbirliği ve Kapasite Geliştirmeye İlişkin Mutabakat Zaptı

Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı Arasında Mali ve Ekonomik Konularda İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı

Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Enerji Alanında Mutabakat Zaptı

Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Çalışma Bakanlığı Arasında Çalışma ve İstihdam Alanında Mutabakat Zaptı

Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Mısır Arap Cumhuriyeti Çevre Bakanlığı Arasında Çevre Koruma Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı

Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Mısır Arap Cumhuriyeti Çevre Bakanlığı Arasında Şehircilik Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Dışişleri, Göç ve Mısırlı Gurbetçiler Bakanlığı Arasında Mutabakat Muhtırası”

Anlaşmaların imzalanmasının ardından, Türkiye Cumhuriyeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi 1. Toplantısı Ortak Bildirisi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve es-Sisi tarafından imza altına alındı.

Genç Gazeteciler ANKARA

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.

Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelişinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmî törenle karşılandı. İki ülke millî marşlarının çalınmasının ardından Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, tören kıtasını selamladı.

Türkiye ve Mısır bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, daha sonra baş başa görüşmelerini gerçekleştirmek ve Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı’na başkanlık etmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

Genç Gazeteciler ANKARA

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

İyi ki Varsın Esin Şengil

İyi ki Varsın

Avatar

Published

on

Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan, tarihte birçok medeniyete beşiklik yapmış eşsiz bir şehir… Tüm ziyaretçileri kendisine aşık eden biyografisi ile, bir kere gelindi mi tarihi eserlerini, coğrafyasını, kültürünü ve eşsiz doğal güzelliklerini insana hiçbir karşılık beklemeden sunan, ülkemizin ekonomi, sanayi, turizm ve medeniyetler şehri İstanbul…

Esin Şengil, 1976 yılında Üzerine şarkılar, şiirler, nice hikâyeler yazıldığı İstanbul’da doğdu. Eğitim yıllarının büyük bir bölümünü bu şehir de tamamlayarak, kariyerinin ilerleyen dönemlerinde; iş yaşamında katılımlar ve geçişler nedeni ile Ankara’ya yerleşti. Kendi ifadesinde belirttiği gibi ; Ankara, Türkiye’nin siyasi ve idari başkenti olmasının yanı sıra eğitim, sağlık ve savunma sanayi gibi birçok alanda önemli bir merkezi konumunda ,Bu şehre yatırım yapacaklar için konut projeleri, hala en güvenilir yatırım araçlarından biri. Özellikle şehir merkezine yakın, ancak gelişmeye açık bölgelerdeki projeler cazip fırsatlar sunuyor.
Burada şunu ifade etmeden geçemiyoruz ki, eğitim dünyasından iş hayatına uzanan yolculuğunda birçok farklı alanlarda da başarıyla görev aldı.

Özel hayatında, evli ve iki çocuk annesi olan Esin Şengil, ailesiyle birlikte doğayla iç içe olmayı seven bir yaşam tarzını benimsemiştir. Karavanla kamp yapma ve motosikletle seyahat etme tutkusu, ona doğanın ve yolculuğun verdiği özgürlüğü sunuyor. Bu aktiviteler, hem kendisi hem de eşi için hayatın monotonluğundan uzaklaşmak ve yenilenmek adına önemli birer kaçış noktası.

Eğitim sektöründe uzun yıllar aktif olarak yer alan Şengil’in ; mental aritmetik, satranç ve akıl oyunları eğitmenliği yaparak birçok öğrenci yetiştirdi. Satranç tutkusunu daha ileriye taşıyan Esin Şengil, bu alanda sertifikalı bir eğitmen olmasının yanı sıra, satranç hakemi belgesine de sahip. Eğitim dünyasındaki bu başarıları, onu disiplinli ve analitik düşünme becerileriyle ön plana çıkardı.

2016 yılında bir hobi olarak başladığı alevde cam şekillendirme sanatı, zamanla büyük bir tutkuya dönüştü. Sanatsal yaratıcılığını profesyonel bir iş alanına taşıyarak, bu alanda çeşitli eserler üretti. Cam sanatı, Esin Hanım’ın hayatında yaratıcılığın, sabrın ve estetiğin bir araya geldiği önemli bir uğraş haline geldi. Ancak Esin Şengil, sadece sanatsal alanda değil, iş dünyasında da kendini kanıtladı. Son üç yıldır gayrimenkul danışmanlığı yapıyor ve bu alanda kendini sürekli geliştiriyor. Global Luxury ve ticari gayrimenkul konularında aldığı eğitimlerle uzmanlık kazanarak, gayrimenkul sektöründe fark yaratıyor. Gelişen gayrimenkul pazarını yakından takip ederek, müşterilerine en iyi hizmeti sunmak adına çaba sarf ediyor.

Esin ŞENGİL , güçlü ve sağlam duruşunun yanında sahip olduğu özgüven, edindiği saygın konumu perçinleyerek, yakalamış olduğu başarıyı şahsıyla bütünleştiriyor. Çünkü o başarıyı,
başarı da onu seviyor.

Esin Şengil, gayrimenkul sektöründe sadece bilgi ve deneyimiyle değil, aynı zamanda geniş bir network ağıyla da dikkat çekiyor. Bu amaçla, sektördeki bilgi birikimini artırmak ve bağlantılarını genişletmek için Tügem (Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği) ve Kamu-Der (Kamu Görevlileri ve Çalışanları Derneği) gibi önemli sivil toplum kuruluşlarında yönetim kademelerinde görev alarak sektördeki konumunu güçlendirdi.

Emlak sektöründe , sürekli büyüyen, dinamik ve insan odaklı bir sektör olması sebebi ile İnsanların hayatlarına dokunmak, onlara yaşam alanları veya kazanç sağlayacak yatırımlar sunmak adına bu benim adına motivasyon kaynağı oldu. Başarıyı sadece finansal kazanç olarak değil, insanların yaşamlarına değer katmak ve onların mutluluğunu sağlamak olarak gören bir stratejisi var. 17 yıllık eğitmenlik hayatında kendisine en yakın meslek dalı olarak gayrimenkul danışmanlığını oldu. Coldwell Banker çatısı altında Coldwell Banker Neos ailesinin üyesi ve Yenice Team takım oyuncusu olarak mesleğe başladı ve halen sektör bileşenlerinden birisi
Network özellikle emlak sektörü için oldukça önemli. Peki network için emlak sektörünün olmazsa olmazı diyebilir miyiz sorusuna verdiği cevapla adeta Sektör Bileşenlerine özel bir mesaj veriyor

Gayrimenkul Sektöründe “ Network” adeta bu sektörün bel kemiği konumunda . Emlak sektörü, büyük ölçüde insanlar arası ilişkiler üzerine kurulu bir iş. Doğru insanlarla bağlantı kurmak, yeni iş fırsatlarına ve müşteri portföyünün genişlemesine olanak tanır. Ayrıca, emlak sektöründe başarılı olmanın yollarından biri de tavsiyelerle gelen müşteri akışıdır. Bu nedenle güçlü bir network kurmak, sektörde uzun vadede sürdürülebilir bir başarı sağlamanın anahtarıdır. Yenice Team takımında sistem olarak yani (networking) konusunda iyi bir danışmanın sürekli temas halinde olması gerekiyor. Temas ettiği kişileri ve ortaya çıkan işleri takip etmesi gerekiyor. Kişilere temas eden ve süreci dikkatlice takip eden bir danışmanın, doğru rakamlı pazarlama yetki talebi alması ve akabinde de ürünlerine kısa sürede yazılı teklif alarak portföyü işleme çevirmesi kaçılmazdır.

Esin Şengil, hem iş hem de özel hayatında sürekli gelişimi ve dengeyi hedefleyen, aynı zamanda doğayla iç içe, sanat ve ticareti başarıyla birleştiren çok yönlü bir birey olarak yaşamını sürdürüyor.
Hangi Sektörde olursanız olun başarılı olmak için sürekli olarak kendinizi güncellemenin öneminin yanı sıra ; Eğitimler almak, piyasayı yakından takip etmek ve trendleri anlamak çok önemli diyerek ekliyor . Ayrıca, sabırlı ve azimli olmanız gerekiyor; bu sektörde başarı bir gecede gelmez, zaman ve emek ister. Müşteri ilişkilerinde ise dürüst ve şeffaf olmak, güven inşa etmek en önemli unsurlardan biri. Yeni başlayanlara önerim, iyi bir mentor bulmaları ve tecrübeli kişilerden öğrenecekleri çok şey olduğunu unutmamalarıdır.

İş yaşamımda İdol olarak kabul ettiğim Ülkemizin Saygın İş İnsanı Merhum Vehbi KOÇ’ un şu sözlerini her daim kendime indirgeyerek rehber edindim diyor ve ekliyor. “Daima doğru olanı yapmaya gayret gösterdim. Aileme, memleketime ve yaşadığım çağa hizmet ettiğim inancıyla büyük bir huzur duyuyorum.

Hayatta başarılı olmanın sırları arasında belki de en önemlisinin, başkalarının tecrübelerinden yararlanmak, verilen öğütleri can kulağı ile dinlemek, ilgili yayınları dikkatle okumak ve kazanılan bilgileri değerlendirmek olduğuna inanıyorum.”

Ülkemizde Esin Şengil’in Gayrimenkul Sektöründeki Danışmanlık Hizmetleri alanlarında ki
“Başarı Onu O başarmayı Seviyor” sloganı altındaki varlığı ve Başarıları ile son 3 yıldır Mastertürk çatışı altında Coldwell Banker NEOS Gayrimenkul ofisin de toplumsal, etnik ve kaynağı insan olan gelişmeler yanında…. mental aritmetik, satranç ve akıl oyunları eğitmenliği, Sanatsal yaratıcılığı yanı sıra, ülkemizde gerçekleştirmiş olduğu sosyal sorumluluk projeleri, konferanslar, paneller ve yayınlar gibi etkinlikler ile sektöründe istihdamın, kaynakların, iş gücü kaynaklarının da önünü açıyor.

Ülkesine olan sevdası, girişimci ruhu, Sektöründeki yaratıcılık özelliği ve bilge kişiliği ile toplumun sevgisini ve takdirini almış vasıfları üzerinde bulundurması ve ayrıca, ülkesine kazandırdığı değerlerden dolayı,

“İyi ki varsın Esin Şengil ” diyoruz.

Levent Kandemir

Okumaya Devam edin

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni’nde konuştu

Genç Gazeteciler ANKARA

Avatar

Published

on

Bu görselin Alt özniteliği boş. Dosya adı: Genc-Gazeteciler-ANKARA-2024-2025-Adli-Yil-Acilis-Toreni-9.jpg

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Geciken adalet, adalet değildir ikazının şartlarını tüm unsurlarıyla devletimizde hayata geçirmeye çalıştık. Adalet sistemimizin etkin, güvenilir, tarafsız ve bağımsız olmasını teminen her alanda tarihî adımlar attık” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanlığında düzenlenen 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni’ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada yeni adli yılın ülkeye, millete, hâkim ve savcılara, avukatlara ve tüm adalet teşkilatına hayırlı olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adaletin tecellisi için görev yaparken teröristler tarafından kalleşçe şehit edilen Cumhuriyet savcıları Murat Uzun ve Mehmet Selim Kiraz ile birlikte adliye teşkilatının tüm şehitlerini rahmetle yâd etti.

Asrın felaketinin yaşandığı 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden 231 yargı çalışanını rahmetle anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen günlerde vefat eden Yargıtay 11. Ceza Dairesi üyesi, 15. Ceza Dairesi eski Başkanı Sami Öztürk’e de rahmet diledi.

Bu sene Yargıtay Başkanlığının seçim yılı olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokratik bir iklimde, rekabetçi bir atmosferde yapılan seçimlerde Ömer Kerkez’in, üyelerin teveccühüyle Yargıtay Başkanı olarak seçildiğini hatırlattı.

Yargıtay Başkanı Kerkez’i tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, görevi devreden Yargıtay Onursal Birinci Başkanı Mehmet Akarca’ya teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’den bayrağı devralan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Muhsin Şentürk’e de muvaffakiyet dileyerek mesai mefhumu gözetmeden adaletin tecellisi için fedakârca çalışan yargı teşkilatının bütün mensuplarına şükranlarını sundu.

Seçim atmosferinin geride bırakılmasını, yargı sisteminin hızlı ve etkin işleyişi bakımından önemsediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “İnşallah önümüzdeki dönemde tüm yargı organlarımız milletimizin adalet talebinin karşılanmasına daha rahat odaklanabilecek. Biz de bu süreçte devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin başta olmak üzere Anayasamızın Cumhurbaşkanlığı makamına verdiği görev ve yetkileri harfiyen yerine getirmeye devam edeceğiz. Uyumun güçlendirilmesi için şayet atılması gereken hukuki adımlar varsa Meclisimizle birlikte bunları da inşallah yerine getireceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplumun huzuru, iç barışı, refahı ve güvenliği için vazgeçilmez kavramların bulunduğunu, bunların en başında da adaletin yer aldığını belirtti.

“TARİH BOYUNCA KURDUĞUMUZ DEVLETLERİN TAMAMI ADİL YÖNETİMLERİYLE TEBARÜZ ETMİŞTİR”

Mahkeme salonlarının duvarlarında yazan “Adalet mülkün temelidir” ifadesinin, devletin adalet üzere ayakta durduğunun sembolü ve delili olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hazreti Ömer’e atfedilen bu hikmetli sözün, devletin orduyla değil, güçle parayla maddi imkânlarla değil adaletle yaşadığını hatırlattığını kaydetti.

İslam medeniyetinin ayırıcı vasfının adalet olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarih boyunca kurduğumuz devletlerin tamamı adil yönetimleriyle tebarüz etmiştir” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toprağı orduların kontrol altına aldığına, ancak gönülleri ahlak, vicdan ve adalet gibi yüce değerlerin fethettiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Merhum Sultan Birinci Murat’ın Hacı Gazi Evrenos Bey’e gönderdiği mektuptaki şu tavsiyeleri hepinize hatırlatmak istiyorum. 4 Kasım 1386 tarihli mektubunda Murat Hüdavendigar şunları söylüyor: ‘Kardeşim Emir Sultan Gazi ile Rumeli bölgesine geçip vilayetler fetheden gazilerin ve mücahitlerin lideri Hacı ve Gazi Evrenos Bey sana bildiririm ki; kılıcınla ele geçirdiğin bölgeyi tek bir sancak kabul edip sana verdim. Ama sakın Rumeli vilayetlerini kendi kılıcımla ele geçirdim diye gururlanma. Bunu iyi bil ki, o vilayetler Allahutaala hazretlerinin ve ondan sonra Resulü’nündür. Allahutaala hazretlerinin rızasının emrinin ve onun yüce Peygamberi’nin buyruğunun dışına çıkma. Ve bunu da bilmelisin ki birçok vilayetlere hâkim olup elde tutmak iki kefeli bir teraziye benzer.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir kefesi cennet ve bir kefesi cehennemdir. Ne yaparsan yap, gözleri uyusa da gönülleri uyanık olan kimselerden ol. Bütün eylemlerin en faziletlisi ve kaynağı, adalettir. Daima adaletle davran, zira Peygamberimiz Aleyhissalatü Vesselam, adaletin her bir günü bin yıllık ibadetten faziletlidir diye buyurmuştur.’ Osmanlı’yı küçük bir beylikten üç kıta yedi iklimde hakimiyet kurmuş bir cihan imparatorluğu hâline getiren ve altı asır yaşatan formül işte budur” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Farabi’den Kınalızade’ye kadar devlet idaresine yön veren hukukçu, âlim ve filozofların da adalet üzerine tefekkür ettiklerinin, eserler verdiklerinin, düşünce dünyalarının temeline adalet idealini koyduklarının görüldüğünü kaydederek, Kınalızade Ali Çelebi’nin, Ahlak-ı Alai adlı meşhur eserinde “Adalettir dünyanın nizamını ve kurtuluşunu sağlayan” diyerek başladığı daireyi, “Halkı idare altına alan ancak adalettir” tespitiyle tamamladığını söyledi.

“TOPLUMDA HUZURU SAĞLAMANIN, REFAH TOPLUMUNU İNŞA ETMENİN YOLU ADALETTEN GEÇER”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, o büyük âlimin, toplum ve devlet hayatının başına da sonuna da adaleti yerleştirdiğini dile getirdi.

Farabi’nin ise insanın biyolojik varlığının bile belirli bir adalet yani itidal, denge içinde yaratıldığını ifade ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her şeyin yerli yerine konulması demek olan adalet, toplumsal birliğin, bütünlüğün, ahengin korunmasının da güvencesidir. Gerek kendi külliyatımıza, gerekse insanlığın ortak birikimine baktığımızda devlet ve toplum hayatında adaletin yerine dair benzer tespitlere rastlıyoruz. Tüm bu tespitlerin özeti şudur: Devletin temel direği, varlık sebebi, meşruiyet kaynağı adalettir. Toplumda huzuru sağlamanın, insanları barış içinde yaşatmanın, refah toplumunu inşa etmenin yolu da yine adaletten geçer. Tabii burada adalet konusunda şu ince ayrımı da yapmamız gerekiyor. Kanun, hukuk ve adalet birbiriyle bağlantılı kavramlar olmakla birlikte aynı manaya gelmez. Hukuk, toplumun temel değerlerini koruyan bir kılavuzken adalet ise hukukun doğru tatbikinin ödülüdür. Bu bakımdan adalet yalnızca bir kavram değil, toplumun tüm dinamiklerini şekillendiren bir ülküdür, yüce bir idealdir.”

“İNSANI MERKEZE ALAN, HIZLI VE ETKİLİ İŞLEYEN BİR SİSTEM KURMAK ADALET POLİTİKALARIMIZIN EN ÖNEMLİ HEDEFİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 yıl önce Türkiye’ye hizmet yolculuğuna başlarken siyasetin merkezine kalkınmayla birlikte adaleti yerleştirdiklerini, partinin ismini belirlerken de yine bu anlayışla hareket ettiklerini söyledi.

Aziz milletin takdiriyle ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiklerinde Türkiye’yi üzerinde yükseltecekleri dört sütundan birinin adalet olduğunu ilan ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 22 yıla ulaşan iktidarları boyunca bu önceliğe hep sadık kaldıklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir yandan milletin sofrasındaki ekmeğini büyütüp refahını artırırken, diğer yandan devletle vatandaş arasındaki bağı güçlendirmenin, toplumsal barışı tahkim etmenin çabasında olduk” diye konuştu.

“Geciken adalet, adalet değildir” ikazının şartlarını tüm unsurlarıyla devlette hayata geçirmeye çalıştıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Adalet sistemimizin etkin, güvenilir, tarafsız ve bağımsız olmasını teminen her alanda tarihî adımlar attık. Bu hedef doğrultusunda son 22 senede yaptığımız reform, düzenleme ve yatırımlara sizler zaten yakinen vakıfsınız. Bunları uzun uzadıya anlatmaya gerek duymuyorum. Hedef süre uygulamasından hâkim ve savcı sayılarının arttırılmasına, adliye saraylarımızdan yüksek yargı organlarımızın yeni hizmet binalarına kavuşturulmasına, mahkeme sayılarının çoğaltılmasından SEGBİS, UYAP, elektronik tebligat, elektronik duruşma gibi uygulamalara, arabuluculuk, uzlaştırma gibi alternatif uyuşmazlık yöntemlerinden yargıdaki vesayetçi yapıların tasfiyesine, velhasıl hukuk ve yargı sistemimizi insana hizmet eder hâle getirmek için akla gelebilecek her başlıkta çok önemli çalışmalar gerçekleştirdik. İstinaf yargısıyla 2 dereceli yargılamadan, 3 dereceli yargılamaya geçtik. Bölge Adliye ve İdare Mahkemeleri sayesinde Yargıtay ve Danıştay’ın iş yükünü azalttık. Ayrıca zamanın gerisinde kalan, artık güncel ihtiyaçları karşılamayan mevzuat hükümlerini gözden geçirdik, pek çok temel kanunu yeniledik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruyla hak ve özgürlüklerin hukuki himayesini kuvvetlendirdiklerini, Kamu Denetçiliği kurumuyla idarenin demokratik denetimini başlattıklarını da söyledi.

“Burada saymaya kalksak saatler alacak iyileştirme, düzenleme ve yeniliği adalet sistemimize kazandırdık” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunu çok net ifade etmek isterim, toplumda adalete olan güveni arttıracak her çaba önemlidir. Birileri ısrarla küçümsemeye çalışsa da modern adalet sarayları önemlidir. Teknolojik yeniliklerden istifade edilmesi önemlidir. Mahkemelerin sayısının artması adaletin tecellisine katkı yapan çok kritik hamlelerdir. Ama kabul edelim ki bunların hiçbiri adaletin garantisi değildir. Asıl olan vicdanların sükûn bulması, huzur bulması, teskin olmasıdır. Hayata dair her husus gibi adalet de insanla kaimdir, insan içindir, insanı yaşatmak içindir. Kamu vicdanını teskin ettiğimiz ölçüde adaleti tesis edeceğimiz bu gerçeği bir an olsun aklımızdan çıkarmıyoruz. İnsanı merkeze alan, hızlı ve etkili işleyen bir sistem kurmak adalet politikalarımızın en önemli hedefidir.”

Yeni teknolojilerin de etkisiyle toplumun hızla değişip dönüştüğünü, talep ve isteklerinin farklılaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplumun devletten, özellikle yargı kurumundan beklentileri artmakta, hızlı ve etkin adalet talebi yükselmektedir” dedi.

“HÂKİM VE SAVCILARIMIZ ÇOK DAHA DONANIMLI, TECRÜBELİ OLARAK YETİŞECEK”

Vatandaşların adalet arayışlarında karşılaştıkları zorlukları ortadan kaldırmak amacıyla yeni adımlar attıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu yıl, 2 yeni uygulamayı hayata geçiriyoruz. Bunlardan ilki Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavıdır. Bu sınavda avukat, hâkim, savcı ve noter olacak kişilerin mesleki niteliklerinin arttırılmasını hedefliyoruz. İlk sınavı 29 Eylül günü gerçekleştireceğiz. Uygulamasına bu yıl başlayacağımız bir diğer önemli müessese, Hâkim ve Savcı Yardımcılığı kurumudur. Şimdiye kadar 2 yıl süren hâkim ve savcı adaylığı sistemi yerine 3 yıllık bir modeli devreye alıyoruz. Yaklaşık 1 yılı Adalet Akademisinde, geri kalan 2 yılı deneyimli hâkim ve savcıların mahiyetinde usta çırak ilişkisiyle geçecek olan bu sistemle hâkim ve savcılarımız çok daha donanımlı, tecrübeli olarak yetişecek. Genç hâkim ve savcılarımız, meslek hayatları boyunca devam edecek adalet sınavını böylece daha rahat verecek. Müspet etkilerini pratikte de göreceğimize inandığım bu sistemin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.”

Vatandaşların hak ve hürriyetlerini genişletecek reform iradesini diri tuttuklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bununla ilgili bir süredir yürüttüğümüz çalışmalarda artık sona geldik. 2024-2028 yıllarını kapsayan Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgemizi ve Türkiye Yüzyılı İnsan Hakları Eylem Planımızı önümüzdeki süreçte milletimizle paylaşacağız” dedi.

“ÖNGÖRÜLEBİLİR VE ÇÖZÜM MERKEZLİ ADALET ÖNCELİĞİMİZ OLACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki belgenin hazırlığında evrensel kriterlerle birlikte, milletin demokrasi, insan hakları ve adalet taleplerini göz önüne aldıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı’nın yargı vizyonunu, hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen, güven veren, öngörülebilir bir adalet sistemi olarak belirledik” diye konuştu.

“Makul süre, öngörülebilir ve çözüm merkezli adalet önceliğimiz olacak” açıklamasını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek kanun değişiklikleri gerekse idari faaliyetlerle sadeleştirilmiş, kolaylaştırılmış ve verimliliği esas alan süreçler oluşturacaklarını bildirdi.

“TÜRKİYE YÜZYILI’NI ADALETİN DE YÜZYILI YAPMA HEDEFİMİZİ YENİ SİVİL BİR ANAYASAYLA TAÇLANDIRMAK İSTİYORUZ”

Adalete kolay erişimle, onarıcı ve telafi edici adalet uygulamalarını sisteme kazandıracaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Adalet hizmetleriyle adli birimlerde dijital dönüşümü hızlandıracağız. Hukuk eğitimini daha da geliştirecek, buna yönelik adımlar atacağız. İnsan hakları eylem planıyla daha güçlü bir insan hakları koruma sistemi oluşturacak, adil yargılanma hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliğinin güçlendirilmesine hizmet edecek düzenlemeler yapacağız. Türkiye Yüzyılı’nı adaletin de yüzyılı yapma hedefimizi yeni sivil bir anayasayla taçlandırmak istiyoruz. Türkiye’nin ve Türk demokrasisinin bunu yapabilecek imkân, olgunluk ve iradeye ziyadesiyle sahip olduğunu görüyoruz. Mümkün olan en geniş mutabakatla toplumumuzun farklı kesimlerinin katkısını alarak, ortak akılla bu süreci yönetmek arzusundayız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin siviller eliyle yapılacak yeni, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasaya hazır olduğunu ifade etti.

Bu konunun sık sık gündeme gelmesinin gerisinde, toplumun ve siyaset kurumunun bunu yapabilecek yetkinliğe erişmiş olmasının bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasa meselesinin önündeki en büyük engelin ön yargılar olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle muhalefet çevreleri sivillerin anayasayı yapması hususunda tam manasıyla bir öğrenilmiş çaresizlik durumu yaşıyorlar. Öz güven eksikliğinin işaretlerine her tavır ve söylemlerinde şahit oluyoruz. Yeni anayasa konusunda maalesef sağlıklı bir tartışma değil, kemikleşmiş ön kabullerden kaynaklı bir kakofoni yürüyor. Yeni yasama yılında inşallah siyasi partiler arasındaki diyalog zeminini güçlendirerek, esasında hiç olmaması gereken bu sıkıntıyı aşacağımıza inanıyorum” diye konuştu.

“SORUNLARIMIZI KAVGA EDEREK DEĞİL ANCAK KONUŞARAK ÇÖZEBİLİRİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasaya sadece “kuru bir hukuki belge” olarak değil; hakları, özgürlükleri, sorumlulukları, bu topraklar üzerindeki ezelî ve ebedî kardeşliklerini temsil eden bir toplum sözleşmesi olarak baktıklarını kaydederek, şunları söyledi: “Türkiye’nin darbe mahsulü olan mevcut anayasadan kurtulma vaktinin çoktan geldiği kanaatindeyiz. Bu sürecin her adımında milletimizin muazzez iradesi yegâne rehberimiz olacaktır. Hep birlikte hiçbir ayrım gözetmeksizin ortak değerlerimiz etrafında kenetlenerek ülkemizi geleceğe taşıyacak bir anayasa hazırlayacağız. Parti, Cumhur İttifakı ve yürütme olarak biz bu konuda samimiyiz, kararlıyız. Millî iradenin temsilcisi olarak yasama çatısı altında bulunan diğer siyasi partilerin de aynı hüsnüniyeti sergilemelerini temenni ediyoruz. Sorunlarımızı kavga ederek değil ancak konuşarak çözebiliriz. Siyaset kurumunun görevi statüko bekçiliği yapmak değil, ülkenin ve milletin önünü açacak işlere liderlik etmektir. Bölgemizi çepeçevre saran istikrarsızlık ve çatışma iklimi ortadadır. Gerilimi körükleyen, kutuplaştırmayı derinleştiren, 85 milyonun fertleri arasına nifak duvarları ören her türlü yaklaşımı reddediyoruz. Son günlerde altı harlanan nefret ve kavga siyasetinin ne demokrasimize ne de milletimize hiçbir fayda sağlamadığını artık herkesin görmesi, kabullenmesi ve buna göre siyaset üretmesi gerekiyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete karşı sorumluluklarını yerine getirmekten kaçanları, millete hakaret edenleri kahramanlaştıranları milletin asla affetmeyeceğini kaydetti.

Türkiye’yle ilgili karanlık senaryolara bilerek veya bilmeyerek figüranlık yapanları necip Türk milletinin hiçbir zaman affetmeyeceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyaset başta olmak üzere her alanda nezakete, iş birliğine, diyaloğa çok fazla ihtiyaç duyulan günlerden geçildiğini ifade etti.

“YARGININ GÜCÜNÜ, BAĞIMSIZLIK VE TARAFSIZLIĞINDAN ALDIĞININ FARKINDAYIZ”

Bu konuda üzerlerine düşeni yapmaya devam edeceklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yargı mensuplarımızın bağımsızlığı ve tarafsızlığını korumak, kararlarını sadece hukukun ve vicdanlarının sesine dayanarak almalarını sağlamak için gerekli tüm desteği veriyoruz. Yargının gücünü, bağımsızlık ve tarafsızlığından aldığının farkındayız. Mahkeme kararları elbette herkes için bağlayıcıdır. Hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti olmak bunu gerektirir. Fakat bir kararın bağlayıcı olması onu eleştiriden azade kılmaz. Demokrasilerde hukukun çizdiği çerçeve içinde, yargı kararları hakkında farklı düşünce ve görüşler söylenebilir. Kararlar eleştirilebilir ve tartışılabilir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl mahkemelerde 12 milyon dosyayla ilgili karar verildiğini, bunların içerisinde zaman zaman “Bu nasıl karar” denilebilecekler olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: “Hiç arzu etmesek gelecekte de olabilir, insanın olduğu her yerde hata olur, yanlış olur, eksik, kusur, hatta istismar olur. Önemli olan telafisi imkânsız hasarlar oluşmadan bunların giderilmesidir. Ancak adalete karşı duyulan husumet kabul edilemez bir tutumdur. Kamuoyuna da yansıyan bazı kararlar bahane edilerek maalesef tüm yargımız, hâkimlerimiz, savcılarımız hedef tahtasına konuluyor. Çoğu zaman hukuk bilgisi ya hiç olmayan ya da sınırlı kişiler tarafından koskoca bir camia örseleniyor. Bilhassa, sosyal medya mecraları organize kötülüğün vasatı hâline getirildi. Hemen her gün bir kişi ya linç ediliyor ya da itibar suikastına uğruyor. Karşılıklı siper almış infaz mangalarının kurbanı kimi zaman ekonomimiz, vergi rekortmeni iş adamlarımız oluyor, kimi zaman siyasetçiler ve siyaset kurumu oluyor, kimi zaman güvenlik kuvvetlerimiz, kimi zaman hâkim ve savcılarımız oluyor. Oysa yanlış olduğu düşünülen bir karar varsa, hukuk sistemimizde buna karşı pek çok imkân da var. İtiraz, istinaf, temyiz gibi kanun yolları var, bölge adliye ve idare mahkemeleri var, Yargıtay, Danıştay var. Tüm bunlara ilaveten hukuk sistemine bizim kazandırdığımız Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı var.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hukuki yollar tüketilmeden, henüz karar kesinleşmeden yapılan haksız eleştirilerin toplumdaki adalet algısına da zarar verdiğini, bir kısmı iyi niyetli olsa da bunu yanlış bulduklarını ifade etmek istediğini vurguladı.

Toplumda adalete, yargıya ve mahkemelere duyulan güveni sarsmanın ülkeye yapılabilecek en büyük kötülük olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eksiklerimizi tabii ki söyleyeceğiz, sıkıntılarımızı tabii ki dile getireceğiz, sorun alanlarını tabii ki konuşacağız ama bunları yaparken adaletin tecellisi için gayret gösteren yargı erkini yıpratmamaya gayret göstereceğiz. Türk yargısı bağımsızlık ve tarafsızlık vasfını koruyarak yargı yetkisini anayasamızın amir hükümlerine göre Türk milleti adına kullanmaktadır. İnşallah bundan sonra da görevini bu yüksek şuurla sürdüreceğinden hiçbir şüphemiz yoktur” diye konuştu.

“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ İLKESİ YERİNE ÜSTÜNLERİN HUKUKUNU GERİ GETİRMEYE ÇALIŞANLARA MÜSAADE ETMEDİK”

Burada tüm yargı mensuplarına da önemli sorumluluklar düştüğünü, milletin mahkemelerden beklentisinin, ihtilafları büyütmek değil adil bir yargılama ile anlaşmazlıkların giderilmesi olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yargımızın verdiği kararlarla yeni tartışmaları alevlendirmek yerine bunları söndürmesi gerektiğine inanıyoruz. Ülkemizin daha yakın tarihinde vicdanlarını kiraya verenlerin milletimize nasıl büyük acılar yaşattığını gayet iyi hatırlıyoruz. Aklı ve muhakemeyi değersizleştirip yerine ideolojiyi koyanların işlediği hukuk cinayetlerine 27 Mayıs’ta, 12 Eylül’de, 28 Şubat’ta şahit olduk. Partimize karşı açılan kapatma davasında aynı şekilde hukuksuzluğun ne demek olduğunu bizzat tecrübe ettik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Yargıyı tahakküm aracı olarak kullananların gerçek yüzünü önce 17-25 Aralık’ta ardından 15 Temmuz’da hep birlikte gördük. Tüm bu acı tecrübelerden gerekli dersleri çıkardık. Türkiye’yi bir daha asla bu tür sınamalarla karşı karşıya bırakmamakta kararlıyız. Her türlü vesayetle sonuna kadar mücadele edecek, devlet organlarının millî iradenin kapsama alanının dışına çıkmasına izin vermeyeceğiz. Hukukun üstünlüğü ilkesi yerine üstünlerin hukukunu geri getirmeye çalışanlara müsaade etmedik, etmeyeceğiz. İnşallah bunu da sizlerle birlikte başaracağız. Bu duygularla bir kez daha yeni adli yılın yargı ve hukuk camiamızın tüm tarafları için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Türkiye’nin dört bir yanında adaletin tecellisine hizmet eden hâkimlerimize, savcılarımıza, avukatlarımıza, yargı çalışanlarımıza kolaylıklar diliyorum.”

Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yüksek yargı organları üyeleri de katıldı.

Genç Gazeteciler ANKARA

Okumaya Devam edin

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı tebriklerini kabul etti

Genç Gazeteciler Türkiye

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle tebrikleri kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ana bina girişinde düzenlenen törende TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Sayıştay Başkanı Metin Yener, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve kuvvet komutanları, TBMM üyeleri, kamu kurumlarının yöneticilerinin de aralarında olduğu devlet erkanı, yabancı misyon şefleri ile uluslararası kuruluşların temsilcileri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bayram tebriklerini sundu.

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Bandosu’nun marşları seslendirdiği tören, başkentte görevli çeşitli rütbelerden askerî personelin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tebriklerini sunmasıyla sona erdi.

Genç Gazeteciler Türkiye

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

30 Ağustos Zafer Bayramı: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı

Genç Gazeteciler ANKARA

Avatar

Published

on


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Atatürk’ün mozolesine ay yıldız motifli çelenk bırakmasının ardından, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve törende hazır bulunan devlet erkânı, daha sonra Misak-ı Millî Kulesi’ne geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel deftere şunları yazdı:

“Aziz Atatürk, bugün ezeli ve ebedi vatanımız olan Anadolu’daki varlığımızı perçinleyen, millet olarak bağımsızlığımızı sağlayan Büyük Zaferin 102. yıl dönümünü heyecanla ve iftiharla kutluyoruz.

Her türlü imkânsızlığa rağmen, kazandığımız bu zaferle şanlı tarihimizin zaferler silsilesine yeni bir halka daha eklemenin yanı sıra, Cumhuriyetin ilanına giden yolu da ardına kadar açtık. Büyük bir inancın, sarsılmaz bir imanın ve zorlu mücadelelerin esiri olan Türkiye Cumhuriyeti’ni muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarma hedefimize adım adım yürüyoruz. Milletimizin Kızılelma’sına dönüşen Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirinceye kadar azim ve kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz.

Bu gurur günümüzde zatıalinizi, silah arkadaşlarınızı ve gül bahçesine girercesine toprağa düşen aziz şehitlerimizi tekrar rahmetle yâd ediyoruz. Ruhun şad olsun”

Genç Gazeteciler Ankara

Okumaya Devam edin

REKLAMLAR
Haziran 2024
P S Ç P C C P
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930

Genç Diplomat

REKLAMLAR
DÜNYA3 gün önce

“Yükseköğrenim imkânını ülkemizin en ücra köşesine kadar taşıdık”

DİPLOMAT5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Üyesi Kıratlı’nın yemin törenine katıldı

DÜNYA7 gün önce

Dünden Bugüne Yarından Geleceğe Özgür AKIN

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuştu

DİPLOMAT2 hafta önce

Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DİPLOMAT2 hafta önce

İyi ki Varsın Esin Şengil

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni’nde konuştu

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı tebriklerini kabul etti

DİPLOMAT2 hafta önce

30 Ağustos Zafer Bayramı: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı

Bu görselin Alt özniteliği boş. Dosya adı: Almanya-buyukelcisinden-guven-mektubu-Metin-ASLIM-Genc-gazeteciler-3.jpg
DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg’u kabul etti.

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Letonya Büyükelçisi Bahtijor Hasanss’ı kabul etti.

Bu görselin Alt özniteliği boş. Dosya adı: Gana-buyukelcisinden-guven-mektubu-Metin-aslim-Genc-gazeteciler-3.jpg
DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gana Büyükelçisi Nicholas Peter Andoh’u kabul etti.

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsviçre Büyükelçisi Guillaume Bertrand Scheurer’i kabul etti.

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danimarka Büyükelçisi Ole Toft’u kabul etti.

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maldivler Büyükelçisi Abdul Raheem Abdul Latheef’i kabul etti.

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ’30 Ağustos’ mesajı

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay Başkanı Kerkez’i kabul etti

DİPLOMAT3 hafta önce

“Farklılıklarımız üzerinden bizleri ayırmaya çalışanlara geçit vermeyeceğiz”

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aksaz Tersanesi Komutanlığı Açılış ve Deniz Platformları Teslim Töreni’nde konuştu

DİPLOMAT3 hafta önce

DEV YATIRIMLAR | KAYSERİ-İSTANBUL 5,5 SAATE DÜŞÜYOR

Bu görselin Alt özniteliği boş. Dosya adı: Genc-gazeteciler-Ankara-3-1-1024x858.jpg
DİPLOMAT4 hafta önce

DEV YATIRIMLAR | ULAŞIMDA TEKNOLOJİK DEVRİM

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’nin Filistin Konulu Olağanüstü Toplantısı’na katıldı

DİPLOMAT1 ay önce

“Milletimize karşı görevlerimizi hakkıyla yerine getirmenin çabasındayız”

DÜNYA1 ay önce

Dev Yatırımlar “Çukurova Uluslararası Havalimanı, Akdeniz Bölgesi’nin kalkınmasında lokomotif rolü üstlenecek”

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim ile görüştü

DÜNYA1 ay önce

“GÜÇLÜ TÜRKİYE BÖLGEMİZDE BARIŞIN TEMİNATI OLACAKTIR”

DÜNYA1 ay önce

KKTC’YE AÇILAN 5. KAPIMIZ ANAMUR FERİBOT VE DENİZ UÇAĞI İSKELESİ HİZMETE ALINDI

DİPLOMAT2 ay önce

İyi ki Varsın Düzgün ALBAYRAK

DİPLOMAT2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile görüştü

DÜNYA2 ay önce

“Rize ve diğer 80 ilimiz için çalışmaya, hayalleri tek tek gerçekleştirmeye devam edeceğiz”

DİPLOMAT2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Rize’de

DÜNYA2 ay önce

Luijo Lounge’da İş Kadını Merve Ünler Yılmaz “Doğum gününde Her Yaş Özeldir” mesajı verdi.

DİPLOMAT2 ay önce

Çevre, Şehircilik Bakanı Murat Kurum, EBRD Başkan Yardımcısı Matteo Patrone ile Görüşme Gerçekleştirdi

DİPLOMAT2 ay önce

Merve Ünler Yılmaz; Bakü’ de ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmaya katkıda bulunmayı Hedefliyoruz.

DİPLOMAT2 ay önce

DEV YATIRIMLAR | ÇUKUROVA HAVALİMANI 10 AĞUSTOS’TA AÇILIYOR

DÜNYA7 gün önce

Dünden Bugüne Yarından Geleceğe Özgür AKIN

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni’nde konuştu

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay Başkanı Kerkez’i kabul etti

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aksaz Tersanesi Komutanlığı Açılış ve Deniz Platformları Teslim Töreni’nde konuştu

DİPLOMAT2 hafta önce

İyi ki Varsın Esin Şengil

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsviçre Büyükelçisi Guillaume Bertrand Scheurer’i kabul etti.

DİPLOMAT3 hafta önce

DEV YATIRIMLAR | KAYSERİ-İSTANBUL 5,5 SAATE DÜŞÜYOR

Bu görselin Alt özniteliği boş. Dosya adı: Genc-gazeteciler-Ankara-3-1-1024x858.jpg
DİPLOMAT4 hafta önce

DEV YATIRIMLAR | ULAŞIMDA TEKNOLOJİK DEVRİM

Bu görselin Alt özniteliği boş. Dosya adı: Almanya-buyukelcisinden-guven-mektubu-Metin-ASLIM-Genc-gazeteciler-3.jpg
DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg’u kabul etti.

DİPLOMAT3 hafta önce

“Farklılıklarımız üzerinden bizleri ayırmaya çalışanlara geçit vermeyeceğiz”

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı tebriklerini kabul etti

DİPLOMAT2 hafta önce

30 Ağustos Zafer Bayramı: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Letonya Büyükelçisi Bahtijor Hasanss’ı kabul etti.

Bu görselin Alt özniteliği boş. Dosya adı: Gana-buyukelcisinden-guven-mektubu-Metin-aslim-Genc-gazeteciler-3.jpg
DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gana Büyükelçisi Nicholas Peter Andoh’u kabul etti.

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danimarka Büyükelçisi Ole Toft’u kabul etti.

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maldivler Büyükelçisi Abdul Raheem Abdul Latheef’i kabul etti.

DİPLOMAT2 hafta önce

Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ’30 Ağustos’ mesajı

DÜNYA3 gün önce

“Yükseköğrenim imkânını ülkemizin en ücra köşesine kadar taşıdık”

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuştu

DİPLOMAT5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Üyesi Kıratlı’nın yemin törenine katıldı

REKLAMLAR
REKLAMLAR

Genç Diplomat

seers cmp badge