Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri Kentsel Dönüşüm Anahtar Teslim Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Hedefimiz depreme dayanıksızlığı tescillenmiş 6,7 milyon bağımsız bölümün dönüşümünü mümkün olan en kısa sürede tamamlamaktır. İlk etapta 1,5 milyon öncelikle yapı için hızlı ve kararlı bir çalışma içindeyiz. İnşallah, ülkemizi afetlere dayanıksız yapıların tamamından kurtaracağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Talas Paraşüt Alanında düzenlenen Kayseri Kentsel Dönüşüm Anahtar Teslim Töreni’ne katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık bir yıllık aranın ardından Kayseri’de bulunmaktan büyük bahtiyarlık duyduğunu ifade etti.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİNİN HER AŞAMASI UZLAŞMAYI ESAS ALACAK ŞEKİLDE YÜRÜTÜLMÜŞTÜR”
Sahabiye ve Seyrani Kentsel Dönüşüm Projeleri kapsamında tamamlanan konutların ve sosyal donatıların resmî açılışlarının yapılacağını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri’nin kentsel dönüşüm projelerinin hem en eski hem en kapsamlı hem de en başarılı örneklerinin hayata geçirildiği bir yer olduğunu söyledi.
Pek çok şehrin olduğu gibi gecekondu kuşatması altında bulunan Kayseri’nin bugün Türkiye’nin en güzel şehircilik örneklerinden birinin hâline geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar şehir de yaklaşık 100 bin konutun dönüşümün gerçekleştirildiğini, âdeta Kayseri’nin mahallelerinin önemli bir bölümü yıkılıp yeniden inşa edildiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sahabiye ve Seyrani Kentsel Dönüşüm Projeleri ile 9 bin yeni konutu daha tüm yaşam alanları ile birlikte Kayseri’ye kazandırdıklarına işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sahabiye Kentsel Dönüşüm Projesi’nin 510 bin metrekarelik bir alanda toplam 5 bin 820 bağımsız bölümden oluştuğunu, projenin 3 bin 800 konut ile bin 620’si iş yeri, 400 çeşitli amaçlarla kullanılacak yapıdan müteşekkil olduğunu anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün projenin ilk etabını oluşturan 622 konut ve 55 işyeri ile 40.000 metrekare yeşil alanı ve 950 araçlık otoparkı hizmete açıldığını bildirdi.
Kentsel dönüşüm projesinin her aşamasının şeffaf, hakkaniyete uygun ve uzlaşmayı esas alacak şekilde yürütüldüğünü bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni hâliyle bu bölgenin cazibesini artıracağını ve dolayısıyla hak sahibi vatandaşların mülklerinin değer kazanacağını belirtti.
“BUGÜN 168 KONUTLUK İLK ETABIN AÇILIŞINI YAPIYORUZ”
Seyrani Kentsel Dönüşüm Projesi’nin de 440 bin metrekare alanda, 3 bin 472 konut ve iş yerini kapsadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün 168 konutluk ilk etabın açılışını yapıyoruz. Tüm bu konutların, iş yerlerinin, yeşil alanların ve diğer eserlerin şehrimize ve hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum. Bu konutlarda hayatlarını sürdürecek vatandaşlarımıza Rabbimden huzur, sağlık ve afiyet dolu bir ömür temenni ediyorum” dedi.
Türkiye’nin hem Osmanlı’nın son döneminde hem de Cumhuriyet döneminde yaşadığı sıkıntılar sebebiyle pek çok hususla birlikte şehircilikte de geri kaldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Özellikle İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Demokrat Parti’nin başlattığı kalkınma hamlesi ile köylerden şehirlere yaşanan büyük göç iyi yönetilememiştir. Daha iyi bir hayat ve gelecek umuduyla şehirlere gelen vatandaşlarımıza alt yapısı ve üst yapısıyla insanca yaşayabilecekleri yerleşim alanları gösterilmemiştir. Vatandaşımız da çareyi şehrin çeperinde herhangi bir yere kendi imkânlarıyla derme çatma da olsa başını sokabileceği gecekondular inşa etmekte bulmuştur. Önce gecekonduları yapılmış sonra buralara yol, su, elektrik, kanalizasyon gibi altyapı hizmetleri getirilmeye çalışılmıştır. Tabii bu çarpık görünüm içinde sağlıklı bir alt yapının tesisi hiçbir zaman mümkün olmamıştır. Bu tür yerlerde kamu hizmetleri için gereken alanlar ile yeşil alan gibi insan ihtiyaçlara yönelik yeterli büyüklükte bölgeler zaten yoktu.”
“KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARINDA ÇOK BÜYÜK MESAFE KATETTİK”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildiği dönemde önündeki en büyük meselelerden birinin gecekondu kuşatması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gecekondu deyince illa tek katlı küçük bahçeli bir yer aklınıza gelmesin. İstanbul’da, Ankara’da ve daha pek çok ilimizde beş katlı, 10 katlı, 15 katlı gecekondular inşa edilmişti. Yani bunlar ‘kaçak yapılaşma’ diyeceğimiz binalar. Ortada bir plan, proje olmadığı için nasıl yapıldığı, dahi belli olmayan bu tür binalar deprem, sel, heyelan, yangın gibi afetlerde âdeta birer tabuta dönüşüyordu” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin iktidara gelmesinin ardından TOKİ’yi yeniden yapılandırarak 81 vilayet ve 973 ilçesinin tamamında bir konut seferberliği başlattıklarına işaret ederek, sadece konutla yetinmediklerini, park ve bahçeden kamu hizmet binalarına kadar geniş bir alanda büyük bir seferberlik yürüttüklerini anlattı.
Bugüne kadar 975 bin konutun inşaatına başlandığını ve bunların 773 bininin hak sahiplerine teslim edildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri paylaştı: “Ayrıca19 üniversitemizin külliyesini, bin 116 okulu, 993 spor salonunu, 194 yurt binası, 267 hastaneyi, 96 sağlık ocağını, bin 745 ticari işyerini, 791 camiyi, 241 kamu hizmet binasını, 19 stadyumu, 54 millet bahçesini TOKİ sistemi içinde ülkemize kazandırdık. Diğer işlerle birlikte TOKİ’nin 18 yılda yürüttüğü projelerin sayısı 15 bin 600’ü buluyor. Kentsel dönüşüm çalışmalarında da çok büyük mesafe katettik. Şu ana kadar 58 ayrı şehrimizde 1 milyon 400 bine yakın bağımsız bölümü kapsayan 258 projeyi başlatmış durumdayız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kira yardımı, proje ve faiz desteği gibi başlıklar altında kentsel dönüşüm çalışmalarında kullanılan kaynağın 14,5 milyar lirayı geçtiğinin altını çizerek, “Hedefimiz depreme dayanıksızlığı tescillenmiş 6,7 milyon bağımsız bölümün dönüşümünü mümkün olan en kısa sürede tamamlamaktır. İlk etapta 1,5 milyon öncelikle yapı için hızlı ve kararlı bir çalışma içindeyiz. İnşallah, ülkemizi afetlere dayanıksız yapıların tamamından kurtaracağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri’de yürütülen projeyi bu çerçevede önemli ve örnek bir adım olarak gördüğünü belirterek teslim edilen konutların ve iş yerlerinin hak sahiplerine hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından bazı hak sahiplerine ev ve iş yerlerinin anahtarını takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri Kentsel Dönüşüm Anahtar Teslim Töreni öncesinde Kadir Has Stadyumu’nda düzenlenen AK Parti Kayseri 7. Olağan İl Kongresi’ne de katıldı.
Kongrede bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile telefon görüşmesini anlattı.
Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklara doğru yürüdüğünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Oraları geri almayı hamdolsun başladılar. Azmin, imanın elinden hiçbir şey kurtulmaz. Azmettin mi tevekkül et gerisi Allah kerim. İşte bu büyük millet de böyle canlandı, böyle canlanıyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, bir yandan bölgesinde ve dünyada yaşanan büyük değişimin tam merkezinde yer aldığı bir mücadeleyi sürdürürken diğer yandan da kalkınma hedeflerine doğru kararlılıkla yürüdüğünü belirtti.
Çarpık küresel yönetim düzeninin siyasi, insani ve ekonomik krizlerle yalpaladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla yaşanan gelişmelerin bu sürecin daha açık bir şekilde görülmesine ve hızlanmasına vesile olduğuna dikkati çekti.
Gelişmiş denilen devletlerin, bırakın dünyayı yönetmeyi, kendi vatandaşlarına bile faydalarının olmadığının hep birlikte müşahede edildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buna karşılık, asırlardır geri kalmış diye yaftalanarak sömürülen bölgelerin yıldızlarının hızla parladığını görüyoruz. Türkiye, işte bu hercümerç içinde hak ettiği yeri almanın mücadelesini veriyor. Bölgemizdeki her krizin içinde kendimizi bulmamızın sebebi tamahkârlığımız değil asırlardır gasp edilen haklarımıza sahip çıkma kararlılığımızdır” dedi.
“Binlerce kilometre öteden gelip sınırlarımız dibinde terör koridoru kurmaya çalışanları elbette seyredecek değiliz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, birkaç gün önce, Aralık 2016’da Kayseri’de bombalı araç kullanılarak şehit edilen 15 askere yapılan saldırının faillerinden birinin yakalanıp Türkiye’ye getirildiğini anımsattı.
“TÜRKİYE, SINIRLARININ DİBİNDE TERÖR DEVLETİ KURULMASINA ASLA İZİN VERMEYECEKTİR”
“Bunları yapmayıp da şehitlerimizin kanını yerde mi bırakalım?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye’de ve Irak’ta, bize yönelik tehditlerin önüne geçmek, oralardaki kardeşlerimizin huzurunu gözetmek dışında hiçbir amacımız yoktur. Son dönemde, Suriye’nin Irak sınırı tarafında yeni bir terör oluşumu gayretlerine hız verildiğini görüyoruz. Daha açık söyleyeyim, yani bakıyorsunuz, orada bir terör devleti kurma gayreti var. Hiç eğip bükmeden açıkça söylüyorum: Türkiye, sınırlarının dibinde böyle bir terör bataklığı, böyle bir terör devleti kurulmasına asla izin vermeyecektir. Ne gerekiyorsa onu yapacak ve bu terör bataklığını kurutacağız. Bugüne kadar söylediğimiz her şeyi yaptığımızın da unutulmamasını istiyorum. Bu konunun müttefiklikle, dostlukla, diğer alanlardaki iş birliğiyle hiçbir ilgisi bulunmuyor. Şayet karşımızdakiler gerçekten müttefikimizseler, onlardan her meseleyi kendi mecrasında değerlendirmelerini ve bunun tabii neticelerine saygı duymalarını bekleriz. Aynı şekilde Doğu Akdeniz’de, Yunanistan’ın ve Rum kesiminin şımarıklıklarına teslim olunması yerine, hakkın ve hukukun yanında yer alınması gerekiyor. Doğu Akdeniz haritasına şöyle bir göz ucuyla bakmak dahi Türkiye’nin haklılığını anlamak için yeterlidir. Bu konuda da karşımızdakiler hakka ve hukuka uygun hareket edene kadar, kendi planlarımızı hayata geçirmekte kararlıyız.”
Libya’da, ülkenin meşru yönetimi yerine darbecilerin yanında yer alan herkesin, demokrasi sicilinin bozulduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa başta olmak üzere, darbecilere destek veren hiçbir ülkenin, artık dünyanın diğer yerlerindeki demokrasi mücadeleleri konusunda tek kelime söz etme hakları kalmadığını kaydetti.
“Macron denilen zatın İslam ile derdi nedir, Müslümanlarla derdi nedir?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Macron’un zihinsel noktada bir tedaviye ihtiyacı var. İnanç hürriyetinden, inanç özgürlüğünden anlamayan, kendi ülkesinde yaşayan milyonlarca farklı inanç mensubu insanlara bu şekilde davranan bir devlet başkanına başka ne denilebilir, öncelikle akli noktadan kontrol” değerlendirmesinde bulundu.