Diplomat -Dünya

DÜNYA

BİLKENT Üniversitesi Turizm ve Otel işletmeciliği Bölümüne Akreditasyon Belgesi verildi.

Avatar

Published

on

BİLKENT Üniversitesi Turizm ve Otel işletmeciliği Bölümü’ne Akreditasyon Belgesi verildi. Kısa adı TURAK olan Turizm Eğitimi Değerlendirme ve Akretidasyon Kurumu, Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü’nü Akreditasyon Belgesiyle ödüllendirdi.

Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü ÖĞRENCİLERİN NİTELİĞİ, GELİŞİMİ, BAŞARILARI, MEZUNİYETE KADAR KAZANMALARI GEREKEN BİLGİ, DENEYİM, BECERİ, YETENEK ve DAVRANIŞLAR, ÖĞRETİM PLANI, ÖĞRETIM KADROSU, YÖNETİM YAPISI , ALT YAPI OLANAKLARI ile SÜREKLİ İYİLEŞTİRME ÇABALARI kategorilerinde yapılan değerlendirme sonucunda Akreditasyon belgesi almaya hak kazandı.

Bilkent Üniversitesi Rektörlük Binasında yapılan Akreditasyon Belgesi takdim töreninde konuşan Bilkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı Profesör Doktor Kürşat AYDOĞAN, Bilkent Üniversitesi’nin bir marka olduğunu vurgulayarak üniversitenin nitelik ve akreditasyona verdiği öneme değindi. Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü’nün eğitime katkı sağlayacak bir akreditasyon belgesi almasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Kürşat Aydoğan Üniversitenin dışından bir değerlendirmenin önemine dikkat çekti.

Aydoğan, Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü’nün bağlı bulunduğu Yüksek okulun Uygulamalı Bilimler Fakülte’sine dönüşüm aşamasının tamamlanmak üzere olduğunu da sözlerine ekledi.

Turizm Eğitimi Değerlendirme ve Akreditasyon Kurumu ve Turizm Akademisyenleri Yönetim Kurulu Başkanı Profesör Doktor Muharrem TUNA da konuşmasında bu akreditasyon belgesiyle BİLKENT Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü’nün sektörün beklentilerine uygun eğitim verdiğinin tescillendiğini söyledi.

Konuşmalardan sonra, Turizm Eğitimi Değerlendirme ve Akreditasyon Kurumu Başkanı Muharrem TUNA, Bilkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı Profesör Doktor Kürşat AYDOĞAN’a akteditasyon belgesini takdim etti. Akreditasyon Belgesi takdim töreninde, BİLKENT Üniversitesi Uygulamalı Teknoloji ve Işletmecilik Yüksekokulu Müdürü Kamer RODOPLU, Turizm Eğitimi Değerlendirme ve Akreditasyon Kurumu Başkan Yardımcısı Profesör Doktor İbrahim BİRKAN’la Turizm ve Otel işletmeciliği Bölüm Başkanı Doktor Eda GÜREL de hazır bulundu.

Öte yandan, Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü Fransa’nın Mutfak Sanatları Okulu Paul Bocuse Enstitüsü’nün Dünya Birliği üyesi olmuştu. Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü, kendi alanında yetenekli uzmanlar yetiştirme çabalarına uluslararası boyutlar kazandırmaya da devam ediyor.

Fransa’nın ünlü Mutfak Sanatları Okulu Paul Bocuse Enstitüsü yetkilileriyle başlatılan çalışmalar, geçtiğimiz aylarda Fransa’nın Türkiye Büyükelçiliği’nin desteği ile, Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü’nün bu prestijli kurumun Dünya Birliği üyeliği ile sonuçlandı.
Fransa’nın Lyon şehrinde bulunan, dünyaca ünlü Mutfak Sanatları Okulu iki vizyoner lider tarafından kuruldu. dünyanın önde gelen şeflerinden “Yüzyılın Şefi” ödülü sahibi Paul Bocuse ve Fransız otel zinciri Accor Grubu’nun kurucu ortağı Gérard Pélisson. Paul Bocuse ENSTİTÜSÜ Dünya Birliği, dört kıtada dünyanın en iyi Otel İşletmeciliği, Yiyecek Servisi ve Mutfak Yönetimi okulları ve üniversitelerinin bir araya gelmelerinden oluşuyor.

Dünya Birliği’nin, Bilkent Üniversitesi ile birlikte 20 farklı ülkede 20 üyesi bulunuyor. Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü öğrencileri, diğer Birlik üyesi ülkelerinin öğrencileriyle birlikte, Paul Bocuse Enstitüsü’nün Lyon’daki ünlü kampüsünde gerçekleşecek yaz kampında 14 haftalık özel eğitim kursuna katılarak, teknik ve liderlik becerilerini geliştirebilecekler. Öğrenciler, ayrıca Fransız kültürünü keşfetmek, uluslararası bir deneyim kazanmak ve kendi kültür ve geleneklerini öteki ülke öğrencilerine tanıtmak için eşsiz bir olanağa sahip olacaklar.

Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü öğrencileri ayrıca 3 ay boyunca, Paul Bocuse Enstitüsü’nün otellerinde, uygulama mutfaklarında, laboratuvar ve restoranlarında uzman öğretim elemanlarından, teorik ve uygulamalı mutfak, pastacılık, fırıncılık, bar ve otel işletmeciliği dersleri alarak, bu kuruluşun sertifikasını almaya hak kazanacaklar.

DİPLOMAT

“Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Şunu herkes bilsin ki biz sonuna kadar Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. İnsani yardımlarımızla yanlarında olacağız, diplomatik temaslarımızla yanlarında olacağız, barışçı ve adaleti savunan ilkeli politikalarımızla yanlarında olacağız. Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Programa katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin vasıtasıyla yurt dışındaki kardeşlerimize, gönül ve kültür coğrafyamızdaki dostlarımıza, refiklerimize ilim ve muhabbet ellerine selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Nihayete ermesinin verdiği hüzünle buruk bir kalple uğurlamaya hazırlandığımız Ramazan-ı Şerif’inizi tebrik ediyor, Ramazan Bayramı’nızın şimdiden mübarek olmasını diliyorum” diyerek, bu gecenin aynı zamanda Kadir Gecesi olduğunu hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam âleminin müstesna ve muazzez bir geceyi idrak ettiğini belirterek, “Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu, tan yerinin ağarıncaya kadar esenlikle dolduğu bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi’nin milletimiz, âlemi İslam ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu mübarek gecenin başta Gazze ve Filistin olmak üzere Suriye’de, Lübnan’da, Yemen’de, Somali’de ve daha pek çok yerde zulme, zalime ve soykırıma karşı kahramanca direnen tüm mazlumların kurtuluşuna, bunun yanında daha fazla kardeşliğe, daha fazla dayanışmaya, Müslümanlar arasında daha fazla vahdete vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Ocak’ta varılan ateşkes mutabakatını bozan siyonist hükûmetin son günlerde Gazze’ye yönelik hava saldırılarını artırdığını, savaşta bile dokunulmaması gereken hastanelerin, sağlık tesislerinin, sağlık çalışanlarının İsrail tarafından bilerek hedef alındığını belirtti.

“FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Neredeyse yüzde 80’i yıkık hâlde olan Gazze’nin ayakta kalan son binalarının da ağır bombardıman altında yok edildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Batılı güçlerin sessizliği karşısında şımardıkça şımaran, her gün daha da haydutlaşan İsrail yönetimi soykırım politikasına Ramazanda da devam ediyor. İsrail’in insanlık dışı son saldırılarında maalesef çoğu çocuk ve kadın 700’ün üzerinde Filistinli kardeşimiz şehit oldu, yüzlerce masum yaralandı. Tüm şehitlere yüce Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Sizlerden Kadir Gecesi’nde edeceğiniz dualarda Gazzeli kardeşlerimizi unutmamanızı istirham ediyorum. Rabbim bu geceyi hakkıyla ihya etmeyi hepinize, hepimize nasip eylesin diyorum. Şunu herkes bilsin ki biz sonuna kadar Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. İnsani yardımlarımızla yanlarında olacağız, diplomatik temaslarımızla yanlarında olacağız, barışçı ve adaleti savunan ilkeli politikalarımızla yanlarında olacağız. Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz. Gazze’de zulmün ve soykırımın bir an önce son bulması için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmayı kararlılıkla sürdüreceğiz.”

Soykırımın başladığı ilk günden itibaren tüm imkânlarıyla Filistin halkının sesi olmaya gayret eden TRT’nin gerek ulusal gerekse uluslararası haber mecralarındaki yayınlarının kahir ekseriyetini Gazze’ye ayırdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim 2023 itibarıyla Gazze’den dünyaya bir iletişim koridoru açarak, gelişmeleri anbean aktardığını, meydana gelen tüm ihlalleri, yaşanan her acıyı kayda geçirdiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT’nin sadece haber yayınlarıyla değil, soykırımı anlatan yapımlarıyla da adalet mücadelesine katkı sunduğunu, sunmaya da devam ettiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecekte adaletin tesis edilmesine önemli katkılar yapacak yayın ve yapımlara imza atan TRT mensuplarını tebrik etti.

Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’nın düzenlenmesinde emeği geçen Diyanet İşleri Başkanlığına ve TRT ailesine teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Şubat’ta başlayan yarışmada dereceye giren hafızları, gençleri ayrı ayrı tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: “İlki 2017 yılında düzenlenen ve artık bir ekran klasiğine dönüşen bu güzide yarışma hem ülkemizde hem de yurt dışında büyük bir ilgi ve teveccühle takip ediliyor. Kur’an bülbülleri tilavetleriyle kalplerimizi mesut ve mesrur ederken, bizler de huşu içinde Kelamullah’ın feyiz ve bereketinden istifade ediyoruz. Âlemlere rahmet beşeriyete hidayet olarak gönderilen fahri kâinat Efendimiz bir hadis-i şerifinde şöyle emretmektedir; her zaman Kur’an okuyan kimseye şöyle denecektir, ‘Oku ve yüksel. Okuduğun nispette, cennet basamaklarından yukarı çık. Dünyada ağır ağır okuduğun gibi şimdi de ağır ağır oku. Şüphesiz senin cennette yerleşeceğin yer okuduğun ayetin son noktasıdır. Ne kadar okursan o kadar yükselirsin.’ Rabbim bu ahengi, bu yükselişi, bu mertebeyi inşallah hepimize nasip eylesin. Mevlam bir an olsun ayrılmamaya, daima sırat-ı müstakim üzere olmaya bizleri müyesser kılsın.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde Türkiye’nin içinde bulunduğu bölge başta olmak üzere, dünyanın farklı noktalarında yaşanan hadiselerin etkilerinin giderek daha fazla hissedildiğine dikkati çekti.

Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel sistem yeniden inşa edilirken, şiddet ve rekabetin dozunun da günden güne arttığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanlığın ortak değerleri, ortak birikimi günbegün tefessüh ediyor. Barışı, huzuru ve güvenliği tesis etmek üzere ihdas edilen uluslararası kurum ve kuruluşlar görevlerini yerine getiremediği gibi karşı karşıya olduğumuz insani trajedilerin daha da derinleşmesine sebebiyet veriyor. Filistin’de 1,5 yıldır devam eden işgal ve soykırımın önüne bir türlü geçilemedi. Afrika’nın farklı ülkelerindeki açlık, susuzluk, yoksulluk onlarca yıldır devam ediyor” diye konuştu.
Bugün 60’dan fazla ülkede 280 milyonu aşkın insanın akut gıda kriziyle karşı karşıya olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Açlığı en ileri ve ölümcül düzeyde yaşayan dünya genelinde 36 milyonun üzerinde insan var. Sistematik baskılara, asimilasyon politikalarına maruz bırakılan, hakları çiğnenen, çok zor şartlar altında yaşayan milyonlarca kardeşimiz var. Coğrafyamızda nereye baksak istikrarsızlık, çatışma, kaos, kardeş kavgası görüyoruz. Çözülmediği için derinleşen krizler görüyoruz” ifadelerini kullandı.

“BİR DUVARIN TUĞLALARI GİBİ KENETLENEMİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Burada şu hususu açık yüreklilikle ifade etmek arzusundayım. Bu olumsuz tablonun ortaya çıkmasında küresel sistemin efendileri kadar, İslam dünyasındaki ataletin ve dağınıklığın da payı var. Kendi iç meselelerimizle uğraşmaktan, maalesef dış dünyaya, dışarıdaki fırsatlara yeterince odaklanamıyoruz. Kimi zaman mezhep, kimi zaman köken, kimi zaman kabile taassubu, Müslümanların enerjilerini tüketiyor, içten içe adeta çökertiyor.

Dünyanın en genç nüfus yapısına sahip olmamıza rağmen, geleceğimiz olan evlatlarımızı kardeş kavgasına kurban veriyoruz. Emperyalistlerin bir asır önce ördüğü ve yıllardır sürekli büyüttüğü fitne ve nifak duvarlarını, üzülerek söylüyorum, bir türlü yıkamıyoruz. 14 asırdır her gün beş defa aynı kıbleye döndüğümüz hâlde inancımızın bize emrettiği şekilde ‘bir duvarın tuğlaları’ gibi kenetlenemiyoruz. İslam’ın evrensel kardeşlik mesajlarına teslim olamadığımız, bunları hayatımıza tatbik edemediğimiz, kaderimizin de kaderimizin yanında müşterek olduğunun şuuruna layıkıyla varamadığımız için ne yazık ki emperyalist güçlerin operasyonlarına açık hâle geliyoruz.”

“KARDEŞLİĞİMİZE SIMSIKI SARILMAK MECBURİYETİNDEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelinen noktada şu gerçeği kabul etmemiz şarttır, bizi içeriden zayıflatan bu kötü gidişe artık bir ‘dur’ demek zorundayız. Türk, Kürt, Arap, Farisi, Asyalı, Afrikalı, siyah, beyaz demeden, İslam âlemi olarak hep beraber vahdeti kuşanmak, kardeşliğimize sımsıkı sarılmak mecburiyetindeyiz” değerlendirmesinde bulundu.

Yaraların sarılması, yeryüzünde huzur ve adaletin tesis edilmesi, gariplerin, mazlumların, güçsüzlerin çektiği sıkıntılara bir son verilmesi isteniyorsa, birlik ve beraberliğin güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için Peygamberimizin bize en büyük mirası olan Kur’an ve sünnetin ışığında yeni bir sayfa açmamız, aramızdaki anlaşmazlıkları bir an önce çözüme ulaştırmamız icap ediyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakın şunu da tüm samimiyetimle söylüyorum, yakın bir tarihe kadar dünyaya nizam veren, geçmişimize baksak İslam’ın nuruyla yeryüzünü aydınlatan, üç kıta, yedi iklimde adaleti, şefkat ve merhameti hâkim kılan ecdadın izinden gitsek, inanın bu bile bizim için çok önemli bir başlangıç olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Kur’an yolunu takip eden, sünnet ve sireti zırh gibi giyinen siz kıymetli gençlerimize birlikte gelecek nesillerin daha adil bir dünyayı mümkün kılacağına yürekten inanıyorum. Tıpkı sizler gibi medeniyet coğrafyamızdaki milyonlarca gencin inşallah içinde bulunduğumuz bu asırda, Türkiye Yüzyılı’nda iyilik ve adaleti yeniden ihya edeceğinden hiç şüphe duymuyorum. Üstat Necip Fazıl’ın mısralarındaki şu müjdeyi bir kez daha burada sizlere hatırlatmak istiyorum, ‘Mehmedim, sevinin başlar yüksekte. Ölsek de sevinin, eve dönsek de. Sanma bu tekerlek kalır tümsekte, yarın elbet bizim, elbet bizimdir. Gün doğmuş, gün batmış ebed bizimdir.’ Allah’ın izniyle şer şebekeleri ne yaparsa yapsın, istikbal bizimdir. İstikbal, Kur’an ve sünnetin çizdiği rotadan sapmadan gidenlerindir. İstikbal, İslam’ın cihanşümul kardeşlik mesajlarına özellikle kulak verenindir. İstikbal, bedel ödeme pahasına doğruluktan, dürüstlükten, hakkaniyetten ayrılmayanların, yarınlara dair umutlarını asla kaybetmeyenlerindir. İstikbal, inançla, sabırla, sarsılmaz bir imanla hak davalarına sahip çıkanlarındır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’nda ödüle layık görülenleri tebrik ederek, jüri üyeleri ve seçici kurula emekleri için teşekkürlerini iletti.

Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması finalinde ödüle layık görülenlere hediyelerini takdim etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra ödül alanlar ve jüriyle beraber hatıra fotoğrafı çektirdi.

GENÇ GAZETECİLER TÜRKİYE

Bu görselin Alt özniteliği boş. Dosya adı: Genc-gazeteciler-Turkiye-3.gif

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

“2025 yılında, 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çiftçiler ile İftar” programında yaptığı konuşmada, “2025 yılında, bütçeden ve uluslararası kurum-kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteği ile 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen “Çiftçiler ile İftar” programına katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların gelecek hafta idrak edilecek Kadir Gecesi ile 30 Mart’ta vasıl olunacak Ramazan Bayramı’nı tebrik etti.

Mübarek ayda tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin, edilen duaların, Türk milletinin yanı sıra Gazzeli, Suriyeli ve Yemenli mazlumlar başta olmak üzere tüm Müslümanların birliğine, beraberliğine, zulümden kurtuluşuna vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerini bir araya getiren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve ekibine teşekkür etti.

“ÇİFTÇİLERİMİZİN FEDAKÂRLIĞINI HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYACAĞIZ”

Vatan topraklarının her karışını alın teriyle işleyen tüm çiftçilere sevgi ve saygılarını gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Ülkemizin kalkınmasındaki ana aktörlerden olan sizlerden Allah razı olsun diyor, Rabb’im milletimize yokluğunuzu hissettirmesin diyorum. Burada öncelikle şu noktayı ifade etmek isterim; çiftçi kardeşlerimize sadece ülkemiz tarımına katkılarından ötürü değil, en sancılı dönemlerde demokrasimize verdikleri destek için de minnettarız. 15 Temmuz darbe girişiminde millî iradeyi ve ülkemizi korumak için en ön safta yer almanızı unutamayız. Darbecileri engellemek için mahsulünü ateşe verecek kadar vatanlarına sevdalı çiftçilerimizin fedakârlığını hiçbir zaman unutmayacağız. O karanlık gecede, darbecilere meydanları dar eden tüm kahramanlara ülkem ve milletim adına bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. 15 Temmuz gibi nice badirelerin üstesinden sizlerle birlikte geldik. Sadece demokrasi de değil tarımda, hayvancılıkta, ihracatta ülkemizi takdirle takip edilen seviyeye birlikte getirdik. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da sizlerle omuz omuza inşa edeceğiz.”

“ÇİFTÇİ KARDEŞLERİMİZE HAK ETTİĞİ DEĞERİ VERMENİN ÇABASINDAYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldikleri günden itibaren tüm vatandaşların saadeti, refahı ve kardeşliği için geceli gündüzlü koşturduklarını dile getirdi.

“Önümüze çıkan engellere takılmadan, şahsımızı ve hükûmetimizi hedef alan saldırılara teslim olmadan, Türkiye’nin iyiliğini istemeyen alçakların sabotajlarına prim vermeden 85 milyonun huzuru ve esenliği için gayret gösteriyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hem tarıma hem de yaz kış demeden üretim yapan çiftçi kardeşlerimize hak ettiği değeri vermenin çabasındayız. Gayretlerimizin, emeklerimizin olumlu neticelerini hamdolsun çok geniş bir yelpazede bizzat görmeye başladık. Bitkisel üretimden hayvancılığa, balıkçılıktan kırsal kalkınma yatırımlarına, tarımın her alanında ülkemizin gerçek potansiyeli ortaya çıkıyor. Burada elbette uzun uzadıya anlatacak değilim. Sektörün içinde olanlar zaten neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Sadece birkaç önemli rakamı paylaşmak arzusundayım. Özellikle ellerine geçirdikleri her fırsatı Türk tarımını ve onun arkasındaki milyonlarca kahramanı kötülemek için kullananların burayı çok dikkatli dinlemesini tavsiye ediyorum.”

“SEBZE VE MEYVE ÜRETİMİNDE DÜNYADA DÖRDÜNCÜYÜZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, verimli ve kaliteli üretimin artması için son 22 yılda reel rakamlarla 2 trilyon 70 milyar lira tarım desteği verdiklerini, 2025 yılında şu ana kadar 24 milyar lira ödeme yaptıklarını vurguladı.

Yılsonunda bu rakamın 135 milyar lirayı bulacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yine burada, birilerinin ‘Türkiye’de tarım bitti’ dediği rakamları söylüyorum. Ülkemizde 206 çeşit tarım mahsulü üretiliyor. Bunların birçoğunda hamdolsun kendimize yeter durumdayız. Sebze ve meyve üretiminde dünyada 4’üncüyüz. Bitkisel üretimde 11’inciyiz. 21 üründe dünyada ilk 3’teyiz. Çiğ süt üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da 3’üncü sıradayız. Sığır eti üretiminde dünyada 7’nci, Avrupa’da 1’inci konumdayız. Tavuk eti üretiminde dünyada 9’uncu, Avrupa’da ise 2’nciyiz. Yumurta üretiminde dünyada 10’uncu, Avrupa’da 2’nci. Bal üretiminde dünyada 2’nci, Avrupa’da ilk sırada bulunuyoruz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde dünyada 16’ncı, Avrupa’da 2’nci sıradayız.”

“TARIMSAL HASILAYI ÜÇ KATINA ÇIKARDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretimdeki tüm başarılarla birlikte tarım orman sektörünün geçen yıl Türkiye ortalamasının da üzerinde büyüme gerçekleştirdiğini bildirdi.

2002 yılında 25 milyar dolar olan tarımsal hasılayı üç katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara yükselttiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Şuraya da özellikle dikkatinizi çekiyorum; ‘Tarım bitti’ iftirası atılan Türkiye bugün, tarımsal hasılada Avrupa’da lider, dünyada ise 8’inci sıradadır. Aynı dönemde ihracatımızı 3,8 milyar dolardan aldık geçen sene 32,6 milyar dolara ulaştırdık. Yani 2002’de ülke olarak neredeyse bir yılda yaptığımız ihracatı bugün sadece tarımda gerçekleştiriyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, tarımda son 22 yılda 110 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdiklerini belirterek, 186 ülkeye 2 bin 250 çeşit tarımsal ürünün ihraç edildiğini söyledi.

Türkiye’nin ihracatta 13 üründe dünyada ilk 3 ülke arasında yer aldığını, ayrıca 104 ülkeye tohum ihracatı gerçekleştirildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu listeyi daha da uzatmanın mümkün olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, idrakleri kapanmamış olanlar için bu rakamların ziyadesiyle kâfi olduğuna vurgu yaparak, “İktidarla muhalefeti karıştıranlara ne desek boş. Onlar bir yalan bulup, değilse uydurup hükûmetimizi ve tarım sektörünü karalamaya devam ederler. Güneş balçıkla sıvanmaz. Yalan ne kadar büyük olursa olsun hakikat güneşini kapatamaz. Muhalefetin çarpıtmalardan medet umarak perdelemeye çalıştığı tarım sektörümüzün gerçekleri bunlardır. Bütün bu başarıda emeği olan, alın teri döken siz çiftçi kardeşlerimi bugün bir kez daha yürekten tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.

“GIDA DENETİMLERİ YANINDA FAHİŞ FİYATLA MÜCADELEMİZ DE HIZ KESMEDEN SÜRÜYOR”

Amaçlarının, vatandaşın kaliteli, sağlıklı ürüne ulaşması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İnsanımızın ücretini ödediği üründe hile, hurda, aldatmaca olmamasıdır. Bakanlığımız sizlerin alın terinizle ürettiğiniz ürünleri vatandaşlara sahtecilikle, taklitle sunanlara karşı bir denetim seferberliği başlattı. Denetimler sonucunda taklit, tağşiş yapılan sağlıksız ürünler artık anlık olarak yayınlanıyor. Sağlıklı ve güvenilir gıda denetimleri yanında fahiş fiyatla mücadelemiz de hız kesmeden sürüyor. Açgözlüler özellikle mübarek ramazan ayını fırsata çevirmek için eskiden beri malumunuz her yola başvurmaktadır. Bu ramazan öncesinde fırsatçılara meydanın boş olmadığını göstermek adına bir dizi tedbir aldık. Devlet olarak adeta dört koldan çok yoğun bir mücadele içine girdik. Ticaret Bakanlığımız, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Rekabet Kurulumuz fahiş fiyat artışı yapanlarla ilgili incelemeler başlattı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca ürün arzına dönük önlemleri de aldıklarına işaret ederek, bu mübarek günlerde temel gıda ürünlerinde arz sıkıntısının yaşanmadığını dile getirdi.

Birçok işletmenin, indirim kampanyalarıyla hem enflasyonla mücadeleye destek verdiğine hem de ramazan ayında vatandaşın daha uygun maliyetle ürünlere ulaşmasına destek olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah ramazan ayından sonra da bu mücadelemiz sürecek. Vatandaşın helal lokmasına göz dikenlerin heveslerini Allah’ın izniyle kursaklarında bırakmaya devam edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 85 milyon vatandaşın, 62 milyon turistin gıda ihtiyacı sorunsuz karşılanıyorsa, bunda en büyük emeğin çiftçilerin olduğunu vurguladı.

Tarımda plansız üretimden kaynaklı sorunların giderilmesi için devrim niteliğindeki düzenlemeyi geçen yıl uygulamaya koyduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Sektörün yıllardır beklediği tarımsal üretim planlamasına başladık. Artık hangi ürünün nerede, ne kadar ekileceğini planlıyoruz. Düzenleme ile ‘bu ürün para etmedi, elde kaldı’ gibi şikâyetlerin de inşallah önüne geçeceğiz. Üretim planlamasıyla uyumlu olarak yeni destekleme modelimizi de kamuoyumuzla paylaştık. Artık çiftçilerimiz hangi ürüne ne kadar destek alacağını önceden biliyor ve ürün ekim planını buna göre yapıyor. Hayvancılıkta da planlama bölgeleri oluşturduk. Buralarda üretim yapacaklara ilave teşvik ve desteklerimizi açıkladık. Üretim planlamasının olumlu sonuçlarını önümüzdeki 3 yıl içinde daha net göreceğiz. Diğer yandan tarım yapılan tüm alanları kayıt altına alarak destekten faydalanan çiftçi sayımızı artırıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün tarım politikalarının merkezine, üretimin en temel faktörü suyu aldıklarını belirtti.

Son 22 yılda tam 3 trilyon 350 milyar lira maliyetli 11 bine yakın su ve sulama tesisini hizmete aldıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl içinde de 132 milyar lira yatırımla 321 tesisi daha sizlerin hizmetine sunacağız. Şurası bir gerçek ki sadece devletimizin yatırımları ve sizlerin emeğiyle üretimde istenen sonuçların alınması mümkün değil. Her geçen yıl iklim değişikliğinin sebep olduğu sıkıntılara daha fazla maruz kalıyoruz. Maalesef bu yıl da benzer bir durumla karşılaştık. Bu tür durumlar için tarım sigortasının ehemmiyetini tekrar hatırlatıyor, sigorta yaptırmayan çiftçi kardeşlerimizi sigorta yapmaya davet ediyorum. Prim ödemelerinin 3’te 2’sine kadarını devlet olarak karşıladığımız TARSİM’in kapsamını her geçen yıl genişletiyor, yeniliklerle çiftçimizin ürünlerini koruma altına almasına destek sağlıyoruz.”

“KIRSALA YAKLAŞIK 25 MİLYARLIK YATIRIM VE 10 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLAMIŞ OLACAĞIZ”

Kırsalda hayat standardının yükseltilmesi, kadın ve genç nüfusun üretime teşvik edilmesine yönelik çalışmalarının sürdüğünü, uyguladıkları kırsal kalkınma programlarında yüzde 50 ile yüzde 100 arası hibe desteklerinin bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Şu müjdelerimizi de paylaşmak istiyorum; 2025 yılında bütçeden ve uluslararası kurum, kuruluşlardan kredi ve eş finansman desteğiyle 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz. Böylece kırsala yaklaşık 25 milyarlık yatırım ve 10 bin kişiye istihdam sağlamış olacağız. Ayrıca uluslararası finans kuruluşlarından sağlanan yeni kaynakları taşkın koruma projelerinden kuraklık önleme sistemlerine, kırsal kalkınmadan ormancılığa kadar sektörümüzün gelişimi için kullanmayı sürdürüyoruz. Bu seneden itibaren 5 yıl boyunca tarımın çeşitli alanlarında kullanılmak üzere 1 milyar dolar yani 37 milyar lira yeni kaynağı çiftçilerimize hibe olarak vereceğiz. Bunun 250 milyon dolarının sadece deprem bölgesine tahsis edildiğini de ayrıca ifade etmek isterim. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum.”

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

“Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacağız”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Çanakkale, bizim nasıl bir millet olduğumuzu anlatan epik bir destandır. Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacak, şehitlerimizin izinde hep birlikte geleceğe yürüyeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde düzenlenen Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, polislere, askerlere ve ailelerine, devlete yaptıkları hizmetler dolayısıyla şükranlarını sundu.

“Bugün burada tevcih edeceğimiz madalyalar, devletimizin sizlere olan minnet duygusunun sadece birer sembolüdür” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit yakınları ve gazilerin, milletin kalbindeki yerlerinin zaten her türlü takdirin ve övgünün katbekat üzerinde olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatanı uğrunda hayatlarını feda eden her şehidin Türkiye’nin yolunu aydınlatan birer meşale olduğunu belirterek, şehitlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı diledi.

Allah yolunda ölümü göze alarak mücadele eden, bu uğurda bedel ödeyen gazilere minnettar olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kahraman gazilere uzun ve hayırlı ömür niyaz etti.

“ŞEHİT VE GAZİLERİMİZDEN ALDIĞIMIZ İLHAMLA VATANIMIZA CANIMIZ PAHASINA SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimiz, hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’de ‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Zira onlar diridirler ancak siz bunu bilemezsiniz.’ buyuruyor. Bu ilahi müjdenin gereği olarak biz de şehitlerimizin yaşadıklarına tüm kalbimizle inanıyor ve iman ediyoruz. Şehitlerimizin muazzez hatıraları bin yıldır olduğu gibi inşallah yarın da istiklalimizin ve istikbalimizin güvencesi olacaktır” diye konuştu.

Bu topraklar üzerinde ay yıldızlı al bayrak gururla dalgalanıyorsa, ezanlar her gün beş vakit gökyüzüne yükseliyorsa, ülkede özgürce ve onurluca yaşanabiliyorsa bunun arkasında şehitlerin fedakârlığı, gazilerin de cesareti olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aziz şehitlerimizin yüzü suyu hürmetine biz millet olarak bin yıldır tarih sahnesinde varlığımızı idame ettirebiliyoruz. Allah’ın izniyle karşımıza kim çıkarsa çıksın millet olarak ezelî ve ebedî vatanımızda başımız dik, alnımız ak bir şekilde yaşamayı sürdüreceğiz. Şehit ve gazilerimizden aldığımız ilham, cesaret ve kararlılıkla vatanımıza gerektiğinde canımız pahasına sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün aynı zamanda tarihin en parlak sayfalarından biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 110. yıl dönümünün idrak edildiğini hatırlatarak, Çanakkale Destanı’nı kanlarıyla yazan kahramanların her birini rahmetle yâd etti.

“ÇANAKKALE’DE BİR KEZ DAHA GÖRÜLMÜŞTÜR Kİ HİÇBİR SİLAH VATAN SEVGİSİNE GALİP GELEMEZ”

Bu toprakları vatan yapabilmek için Malazgirt’ten Niğbolu’ya, Mohaç’tan Preveze’ye, İstanbul’un fethinden Kut’ül Amare’ye, İstiklal Harbi’nden Kıbrıs Barış Harekâtı’na kadar nice çetin savaşlar verildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale Savaşları’nın maziden atiye uzanan istiklal mücadelesinde milletin topyekûn kıyamını ifade etmesi bakımından farklı bir anlama sahip olduğunu vurguladı.

Çanakkale’nin, İtilaf Devletleri’nin Birinci Dünya Savaşı’nı kısa yoldan sona erdirmek için açtıkları bir cephe olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “İtilaf kuvvetleri ellerini, kollarını sallayarak Çanakkale’den geçebileceklerini zannediyorlardı. Hatta dönemin İngiliz Bahriye Nazırı Churchill’in şöyle söylediği rivayet edilir; ‘Türkler mi? Bir elimizi arkamıza bağlar, diğer elimizle ezer geçeriz onları.’ Büyük bir kibirle geldikleri Çanakkale’yi ne yaptılarsa geçemediler. Kendi tabirleriyle ifade edecek olursak, tarihin gördüğü en kalabalık Haçlı kuvvetlerine rağmen başaramadılar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “’Yenilmez Armada’ dedikleri savaş gemilerine rağmen başaramadılar. Uzun menzilli toplarına, makineli tüfeklerine ve milyonlarca mermilerine rağmen başaramadılar. Şair ne diyor? ‘Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker, gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i. Bedr’in arslanları ancak bu kadar şanlıydı.’ Yanlış hesap Çanakkale’den dönmüş, işgal ruhu hüsrana uğramıştır. Çanakkale’de bir kez daha görülmüştür ki ne kadar gelişmiş olursa olsun hiçbir silah vatan sevgisine, millet sevgisine galip gelemez. İstiklale âşık bir milletin vatan savunması nasıl olur? İşte Çanakkale, 110 sene önce bunu tüm dünyaya göstermiştir.”

“TÜRK MİLLETİNİN KARAKTERİ HÜRRİYETTİR, İSTİKLALDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin kanıyla yazdığı bu destanın her bir sayfasının ayrı bir gurur, kahramanlık ve hüzün vesikası olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Askerlerimizin hangi yiğitliğini anlatmaya başlasak bir taraftan göğsümüz kabarır ama diğer taraftan boğazımız düğümlenir, sesimiz titrer, gözyaşlarımız sel olur gider. Ezineli Yahya Çavuş’un 67 eriyle 3 bin kişi karşısında yazdığı destan, böyle bir destandır. Yarbay Mustafa Kemal’in kumandasındaki 19. Tümen 57. Alayın sancağını düşmana teslim etmeme uğruna tüm neferlerinin şehit düşerek yazdığı destan, işte böyle bir destandır. Rumeli Mecidiye tabyasından Havranlı Seyit Onbaşı’nın çeyrek tonluk top mermisiyle İngilizlerin meşhur zırhlı gemisi Ocean’ı batırması, işte böyle bir destandır. Çanakkale Savaşları daha bunun gibi nice destana, nice fedakârlığa ve yiğitliğe sahne olmuştur. Çanakkale Zaferi bize çok kıymetli bir miras bırakmıştır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu savaşta şu hakikat bir kez daha tecessüm etmiştir. Türk milletinin karakteri hürriyettir, istiklaldir, bağımsızlıktır. Başka hiçbir milletin boyunduruğu altına girmemektir. Dolayısıyla Çanakkale anlaşılmadan Türkiye anlaşılmaz. Çanakkale ruhunu anlamayan Türk milletini anlayamaz. Çanakkale’deki kardeşliği, cesareti, imanı anlayamayan bu ülkenin ve milletin kodlarını çözemez. Çanakkale Zaferi’nin anlaşılması hem tarih şuurunun güçlenmesine hem de bugünü ve geleceği daha iyi kavramamıza yardımcı olacaktır” diye ekledi.

“KARDEŞLİĞİN ASRI OLACAK TÜRKİYE YÜZYILI’NI BERABER İNŞA EDECEĞİZ”

“Çanakkale, bizim nasıl bir millet olduğumuzu anlatan epik bir destandır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çanakkale’de ülkemizin ve Suriye’den Gazze’ye gönül coğrafyamızın dört bir yanından şehitlerimiz koyun koyuna yattığı müddetçe Allah’ın izniyle kimse bizim aramıza kan ve gözyaşından duvarlar öremeyecek. Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacak, şehitlerimizin izinde hep birlikte geleceğe yürüyeceğiz” diye konuştu.

Çanakkale şehitlerinin evlatları olarak zorluklar karşısında yılmayacaklarını, saldırılar karşısında geri adım atmayacaklarını, tehditlere ve şantajlara boyun eğmeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emperyalistlerin oyunlarına karşı uyanık olacak, ortak yaşama irademize darbe vurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. El ele, gönül gönüle, omuz omuza vererek barışın, kalkınmanın ve kardeşliğin asrı olacak Türkiye Yüzyılı’nı inşallah beraber inşa edeceğiz” dedi.

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. seneyi devriyesinin ülkeye, millete, tüm kardeş coğrafyalara mübarek olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale’yi geçilmez kılan kahramanlar başta olmak üzere tüm şehitlere Allah’tan rahmet diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Övünç Madalyası ve Beratı takdim edilecek şehit yakınları ve gazileri tebrik etti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Çanakkale, milletimizin bağımsızlık uğruna yazdığı bir destandır. | Genç Gazeteciler

Avatar

Published

on

18 Mart 1915 bir vatanın istikbal ateşini yakan, bir milletin istiklâlini ebedî kılan, Türk tarihinin kırılma noktasındaki bir zaferdir.

Bugün de aynı ruhla, vatanımıza, bağımsızlığımıza ve bizi biz yapan değerlere sahip çıkıyoruz. Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye için attığımız adımlarda, terörle mücadelede gösterdiğimiz kararlılıkta, mazlum coğrafyalara uzattığımız kardeşlik elinde hep Çanakkale’nin mirası var.

Tarihe altın harflerle yazılan #Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110. yıldönümünde başta ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Çanakkale kahraman şehit atalarımızı ve bugüne kadarki tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun. Onlara çok şey borçluyuz

Genç Gazeteciler Türkiye | Her şey Vatan İçin

Enerji petrol Medya Ceo -Mehmet Ali Setencioğlu

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet himayesindeki çocuklarla iftar sofrasında bir araya geldi

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ev sahipliğinde, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen, “Devlet Himayesindeki Çocuklarımızla İftar Programı”na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan’ın da katıldığı iftar programını düzenleyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına teşekkür etti.

Salondakilerin yanı sıra her biri Allah’ın kendilerine emaneti olan tüm çocukların tek tek gözlerinden öptüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm kurumlarla birlikte üzerlerine titredikleri, gözleri gibi bakmaya gayret ettikleri her bir çocuğu sevgiyle selamladığını belirtti.

“SİZLER BİZİM EVLATLARIMIZ, GÖZ BEBEĞİMİZSİNİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Merhum Necip Fazıl’ın ‘Fatihlik nimetinden yüzü bir nurlu mühür/Biz akıl tutsağıyız, çocuktur ki asıl hür.’ mısralarıyla tarif ettiği çocuklarımızın tamamına, Gazze ve Suriye başta olmak üzere gönül coğrafyamızın dört bir yanındaki yürekleri sevgi dolu yavrularımıza selamlarımı, muhabbetlerimi gönderiyorum. Neşe ve sevincinizin hiç kaybolmamasını, heyecanınızın hiç azalmamasını, her gülüşünüzde yüzlerinizde güller açtıran tebessümlerinizin hayatınız boyunca hiç eksik olmamasını Rabb’imden niyaz ediyorum.”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın, konuşmasında devletin yaptığı hizmetlerden kısaca bahsettiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şartlar ne olursa olsun sizlerden şunu asla unutmamanızı rica ediyorum, sizler bizim evlatlarımız, göz bebeğimizsiniz. Sizler çok büyük bir ülkenin, tarihiyle, vicdanıyla, merhametiyle çok büyük bir milletin çocuklarısınız. Devletimiz sizleri hayata en güçlü, en donanımlı şekilde hazırlamak için ne yapılması gerekiyorsa bundan sonra da yapacaktır” dedi.

“BUGÜNÜN ÇOCUKLARI YARININ BÜYÜKLERİ, İSTİKBALİN MİMARLARIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayatlarının her anında çocukların yanlarında olmaya devam edeceklerini belirterek, “Sizlere şefkatle sahip çıkacak, hayatın zorlukları karşısında hiçbirinizi Allah’ın izniyle yalnız bırakmayacağız. Bugünün çocukları yarının büyükleri, istikbalin mimarlarıdır. İnşallah sizler de yarın birer sanatçı, bilim adamı, öğretmen, doktor, siyasetçi, mühendis olarak vatanınıza hizmet edeceksiniz. Sporun farklı dallarında elde edeceğiniz derecelerle İstiklal Marşı’mızı tüm dünyaya dinleteceksiniz” diye konuştu.

Çocukların kendilerinden devralacakları bayrağı daha da yükseklere taşıyacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ileride çocukların bugünlere şöyle bir dönüp baktıklarında, hangi işleri başardıklarını, Türkiye için nasıl büyük bir anlam ifade ettiklerini daha net göreceklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendinizle iftihar ederken, başarılarınızla gurur duyarken, sizden sonra gelecek evlatlarımıza da örnek olacak, onlara cesaret aşılayacaksınız” dedi.

“İSTİKBALİ ŞEKİLLENDİRECEK OLAN ÇOCUKLARIMIZDIR”

Hayatın uzun ve ince bir yol olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yolculukta inişler ve çıkışlar yaşanabilir. Zorluklar ve kolaylıklar, sevinçler ve hüzünler olabilir. Bunlar gayet doğaldır. Ancak insanın en büyük gücü, inancı, imanı ve mücadele kararlılığıdır. İnancın, azmin ve gayretin önünde evelallah hiçbir engel duramaz. Hiçbir olumsuzluğun aşkınızı, şevkinizi kırmasına, hayallerinizle aranıza girmesine izin vermemenizi sizlerden özellikle bekliyorum. Çünkü istikbali şekillendirecek olan hiç şüphesiz sizlersiniz. Sizler, geleceksiniz, bizim ve milletimizin geleceğisiniz. Sizler sadece bizim değil, 85 milyonun da umudusunuz.”

Devlet himayesindeki çocukların kendilerinin en kıymetli varlıkları olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiç endişeniz, korkunuz olmasın. İnşallah yarınlarımız daha güzel olacak. Türkiye her alanda daha iyi seviyelere gelecek. Türkiye Yüzyılı inşallah siz çocuklarımızın da yüzyılı olacak” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak çocuklara tüm kalbiyle inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizin kardan aydınlık, tertemiz yüreklerinize, içinizdeki o cevhere, o yaşama sevincine sonuna kadar güveniyorum. Sizlerin ışıldayan gözlerinizde inşallah geleceğin güçlü, müreffeh, muteber ve muzaffer Türkiye’sinin müjdesini görüyorum. Rabb’im hepinizin, hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesin ramazanını tebrik ederek, “Soframıza bereket katan siz yavrularımızın her birini o ışık ve ümit saçan gözlerinizden tek tek öpüyorum. Bizlere bu anlamlı günü yaşattığınız, ramazan sevincinize bizleri de ortak ettiğiniz için sizlere ve tüm çocuklarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

“Her alanda olduğu gibi, sağlıkta da şiddete asla müsamahamız yoktur”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Çalışanları ile İftar Programı’nda yaptığı konuşmada, “Her alanda olduğu gibi, sağlıkta da şiddete asla müsamahamız yoktur. Bu konuda ilkemiz sıfır toleranstır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde Sağlık Çalışanları ile İftar Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, sofralarını sağlık çalışanlarıyla paylaşmanın memnuniyeti içerisinde olduğunu söyledi.

Türkiye’nin 81 vilayetinde millete fedakârca hizmet eden, toplam sayısı 1,5 milyonu bulan sağlık ordusunun her bir mensubuna ayrı ayrı şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün aynı zamanda 14 Mart Tıp Bayramı’nın idrak edildiğini, hekimlerle birlikte tüm sağlık çalışanlarının bayramını gönülden kutladığını belirtti.

Tıp Bayramı’nın ülke, millet ve sağlık çalışanları için hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, programı düzenleyen Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve ekibine teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Malumunuz 14 Mart, tıp tarihimizde iki önemli vakanın yıl dönümüdür. Bunlardan ilki tıp eğitimiyle ilgilidir. Bundan tam 198 yıl önce 14 Mart 1827’de ordumuza hekim yetiştirmek üzere Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire kurulmuştur. Böylelikle ülkemizde modern tıp eğitimi resmen başlamıştır. 14 Mart’ın tekabül ettiği diğer bir hadise ise tıbbiyelilerin beyaz önlüklerini bayrak yaparak başlattıkları muhteşem kıyamdır. İstanbul’un ve okullarının işgal edilmesine itiraz eden tıbbiyeliler, 14 Mart 1919’da okulun iki kulesi arasına astıkları büyük bir Türk bayrağı ile tüm öğrencileri toplantıya çağırmışlardır.”

Direnişin önderlerinden Dr. Memduh Necdet’in duygu ve cesaret yüklü cümlelerinin bugün bile herkes için ilham verici olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Memduh Necdet, tıbbiyenin salonunu dolduran genç hekimlere şöyle seslenmiştir; ‘İtiraf ediyoruz ki vatan, bilhassa onun kalbi, beyni olan İstanbul, bu dakikada korkunç bir buhran geçiriyor ama korkmuyoruz, buradayız, burada kalacağız. İstanbul bizimdir çünkü halife ve hakan yatağıdır. İstanbul bizimdir çünkü şehitler ve tarih buradadır. İstanbul bizimdir çünkü istiklal buradadır.’ Bu muazzam ve muhteşem sözler sadece tıbbiyenin salonunda değil adeta tüm İstanbul’da yankılanmış, işgalciler neye uğradığını şaşırmış, toplantıyı şiddet kullanarak dağıtmaya çalışmışlardır” diye konuştu.

“TÜM SAĞLIK PERSONELİMİZE, ÜLKEM VE MİLLETİM ADINA TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tıbbiyelilerin İstiklal Harbi’nde hem cephe hattında hem cephe gerisinde hayatlarını riske atarak, kahramanca mücadele ederek şehit düştüklerini ve gazilikle müşerref olduklarını anımsattı.

Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının, genç Cumhuriyet’in büyümesi ve güçlenmesinde de hep önde yer aldıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son olarak Kovid-19 salgınına karşı yürüttüğümüz savaşın ilk safında yine sağlık çalışanlarımız bulunuyordu. Hocasından doktoruna, hemşiresinden teknik personeline kadar sağlık ordumuzun tüm neferlerinin gayretine ve özverisine hem salgında hem de 6 Şubat depremlerinde milletçe hep beraber şahitlik ettik. Günlerce hatta haftalarca evlerinden, evlatlarından uzakta kalan, bir cana şifa olmak için gerektiğinde kendi canını tehlikeye atan, hekim olmanın, sağlık çalışanı olmanın omuzlarına yüklediği ağır mesuliyetle ülkesine ve milletine sevda ile hizmet eden siz kardeşlerimizin çabalarını, emeklerini asla ve asla unutamayız. Rabb’im sizlerden, tüm sağlık camiamızdan razı olsun diyorum. Sizlerin şahsında tüm sağlık personelimize, ülkem ve milletim adına bugün bir kez daha teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık çalışanlarının zor günlerde gösterdikleri fedakârlıkların millet tarafından her zaman şükranla yâd edileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vazife esnasında vefat edenler başta olmak üzere dar-ı bekaya uğurladıkları tüm sağlık çalışanlarına rahmet diledi.

Bir gerçeği hatırlatmakta fayda gördüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Salgınla mücadeleyi Amerika ve Avrupa’sı dâhil imkân bakımından bizden ileri düzeyde olan ülkelerden daha iyi yönetmemizde, şu an çatısı altında bulunduğumuz Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi gibi sağlık tesislerimiz de oldukça kritik roller oynamışlardır. Ülkemizdeki muhalefetin ‘israf’ dediği, engellemek için her yolu denediği hatta akla ziyan mazeretler üreterek bağlantı yollarını dahi yapmadığı bu hastaneler, binlerce insanımızın hayatının kurtulmasına vesile olmuştur. Tabii, sel gider ama balçığı kalırmış. Her ne kadar salgını atlatmış olsak da olumsuz etkilerini hâlen müşahede ediyoruz” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının ardından toplumun ertelenmiş sağlık hizmeti talebinde çok ciddi artışlar yaşandığını, tüm dünya gibi Türkiye’nin de bu yeni durumla sınandığını belirtti.

Son 2 yılda sağlık sisteminde ilave bir yük oluşturan bu talebin doğru dağıtılması ve karşılanması amacıyla farklı adımlar attıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşın sağlık hizmetlerine ilk başvuru kapısı olan aile hekimliğinin yeniden yapılandırılması ve koruyucu hekimliğin ön plana çıkartılması bunlardan sadece bir tanesidir. Her iki çalışmamızın da müspet neticelerini sahada görmeye başladık. Hekimlerimizin de çabalarımızı sahiplenmesiyle birlikte insanımızın doğru yerde, doğru zamanda etkin tedaviye ulaşmasını sağlayacak, inşallah hastanelerimizdeki yoğunluğun da azaltılmasını temin edeceğiz” dedi.

“TOPLAMDA 37 BİN 367 YATAKLI 25 ŞEHİR HASTANEMİZ HİZMETE GİRDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde önem ve öncelik vereceklerini ilan ettikleri alanlardan bir tanesinin de sağlık olduğunu anımsatarak, sözlerine şöyle devam etti: “İnsanı merkeze alan, insan hayatına ve sağlığına değer veren bir anlayışla sağlık alanında 22 yıl boyunca pek çok reforma imza attık. Üniversite ve özel hastane kapılarının bütün vatandaşlarımıza açılmasını sağladık. Hastane, poliklinik, sağlık ocağı sayılarının arttırılmasından sağlık kuruluşlarımızdaki şartların ve teçhizatın modernleştirilmesine, sağlık alanında hizmet veren personelimizin sayı, özlük ve imkânlarının iyileştirilmesinden şehir hastaneleri gibi özgün projelerin sağlık sistemine kazandırılmasına kadar geniş bir yelpazede çok önemli işler yaptık. Çam ve Sakura’nın da içinde olduğu toplamda 37 bin 367 yataklı 25 şehir hastanemiz hamdolsun hizmete girdi. Hâlen toplam 13 bin 950 yataklı 11 şehir hastanesinin yapımı sürüyor. İhale, proje ve arsa süreci devam edenlerle birlikte hepsi tamamlandığında, toplamda 57 bin yatak kapasiteli 45 şehir hastanemiz olacak. Tomografi, MR, diyaliz cihazı, ambulans, hava ambulansı gibi birçok alanda geçmişle kıyaslanamayacak seviyelere ulaştık. İlk defa dönemimizde uygulamaya aldığımız evde sağlık hizmetleriyle bugün 2 milyon 753 bin insanımızın ayağına sağlık hizmetini götürüyoruz. Sağlıkta yaptığımız devrimleri burada tek tek anlatmaya kalksak değil iftarı, sahuru da herhalde burada yaparız.”

“SAĞLIK PERSONELİMİZE EL KALDIRILMASINI ASLA KABUL ETMEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’dan Hakkari’ye, Van’dan Muğla’ya, Antalya’dan Trabzon’a, ülkenin dört bir yanındaki vatandaşların sağlık hizmetlerinin son 22 yılda nereden nereye geldiğini zaten çok iyi bildiğini belirtti.

“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” düsturuyla emanetini taşıdıkları millete en kaliteli sağlık hizmetini sunabilmek için gece-gündüz demeden koşturduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Değerli dostlar, değişen ihtiyaçlara ve beklentilere cevap verebilmek amacıyla inşallah önümüzdeki dönemde kamunun sağlık alanında üstlendiği öncü rolü güçlendirmeyi, vatandaşın acil sağlık hizmet talebinde ambulanstan taburcu olduğu aralığa kadar sağlık hizmet sunumunun kalitesinin artırılmasını, kronik hastalıkların erken teşhisi, takibi ve tedavisinin yanı sıra gereksiz ilaç kullanımının önlenmesini, aşırı kilo ve hareketsizlik yanında madde, tütün ve teknoloji bağımlılığıyla mücadeleyi daha etkin bir şekilde yürütmeyi hedefliyoruz. Her alanda olduğu gibi sağlıkta da şiddete asla müsamahamız yoktur. Bu konuda ilkemiz sıfır toleranstır. Hayat kurtaran, insanın en değerli nimeti olan sağlığına kavuşmasına yardımcı olan hekimlerimize ve sağlık personelimize el kaldırılmasını asla kabul etmeyiz. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusunda zaten en üst düzeyde olan hassasiyetimizin değişmeyeceğini tekrar altını çizerek söylüyorum.”

“2025’TE SAĞLIK TEŞKİLATIMIZI 37 BİN YENİ PERSONEL İLE DAHA DA GÜÇLENDİRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 sene boyunca ne yaptılarsa, başta doktorlar olmak üzere sağlık çalışanlarıyla birlikte dayanışma içinde yaptıklarını kaydederek, “Neyi başardıysak, hekimlerimizle, hemşirelerimizle, sağlık çalışanlarımızla birlikte omuz omuza vererek başardık. İnşallah bu şekilde de yola devam edeceğiz” dedi.

Sağlık camiasının beklediği önemli bir müjdeyi sağlık çalışanları ve aziz milletiyle paylaşmak istediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah 2025 senesi içinde sağlık teşkilatımızı, istihdam edeceğimiz 37 bin hekim dışı yeni personelle daha da güçlendireceğiz. Hayırlı uğurlu olsun diyorum. Bu düşüncelerle, hekimlerimiz başta olmak üzere ülkemizin dört bir ucunda sabır, şefkat ve metanetle insanımıza hizmet etmeyi görev bilen tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı’nı tekrar tebrik ediyorum” diye konuştu.

SABUNCUOĞLU ŞEREFEDDİN ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Hazreti Muhammed’in tüm insanlığa rahmet olarak gönderildiğini ve ahlaki mükemmelliğini anlatan “kâinatın iftihar tablosu”nu günün anısına takdim etti.

Konuşmaların ardından 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında düzenlenen Sabuncuoğlu Şerefeddin Ödülleri törenine geçildi. Törende, ödülleri Cumhurbaşkanı Erdoğan takdim etti.

Yaptırdığı normal doğum oranı yüksek, sezaryen doğum oranı düşük olan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Sevdenur Su “hizmet ödülleri” kategorisinde, Konya-Ankara yolundaki trafik kazasında yaralanan 8 yaşındaki Eymen’e kendi çorabını giydiren acil tıp teknisyeni Aysen Göçer “vefa ödülü” kategorisinde ödül aldı.

Kovid-19 nedeniyle Haziran 2020’de vefat eden hemşire Dilek Akçabelen’in eşi Tansu Akçabelen ve oğlu Tunç Akçabelen’e de özel plaket verildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Sağlık Bakanı Memişoğlu, ödüle değer görülenlerle hatıra fotoğrafı çektirdi.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

“AB, güç kaybının önüne geçmek istiyorsa bunu Türkiye’nin tam üyeliğiyle başarabilir”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polonya Başbakanı Tusk ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği ile iş birliğimizi karşılıklı fayda ve saygı temelinde ilerletme arzusunda olduğumuzu muhataplarımızla sık sık paylaşıyoruz. Mevcut tartışmalar bu iş birliğinin ne kadar kritik önemde olduğunu bir kez daha göstermiştir. Avrupa Birliği, güç ve irtifa kaybının önüne geçmek, hatta tersine çevirmek istiyorsa bunu ancak Türkiye’nin tam üyeliğiyle başarabilir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Polonya Başbakanı Donald Tusk Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Polonya ile 6 asrı aşan köklü tarihlerinden aldıkları güçle bölgeyi ilgilendiren her konuyu açık yüreklilikle iki müttefik ve stratejik ortak olarak ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polonya Başbakanı Tusk ve heyetiyle yaptıkları görüşmelerde Türkiye-Polonya ilişkilerini güçlendirme ve çeşitlendirme iradelerini teyit ettiklerini söyledi.

“YENİ TİCARET HACMİ HEDEFİ OLARAK 15 MİLYAR DOLARI TESPİT ETTİK”

Bu yönde atacakları müşterek adımları değerlendirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilerleyen dönemde Polonya’ya ziyaret gerçekleştirmeyi öngördüklerini belirterek, şunları kaydetti: “Ticaret, yatırımlar, savunma alanında iş birliği ve beşeri ilişkiler başlıklarında, güçlü potansiyele sahibiz. Bugün bunları, kapsamlı bir şekilde mütalaa ettik. Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesine yönelik atılabilecek adımları görüşme fırsatı bulduk. Avrupa güvenliğinin geleceğine dair gelişmelerle Suriye ve Filistin dâhil bölgesel meseleler hakkında fikir teatisinde bulunduk.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “2024 yılında yaklaşık 12 milyar dolara ulaşan ticaret hacmimizi ve karşılıklı yatırımlarımızı daha da ileriye taşımakta kararlıyız. Yeni ticaret hacmi hedefi olarak 15 milyar doları tespit ettik. Polonya yurt dışı müteahhitlik sektörümüz için önemli pazarlardan biri. Şirketlerimizin üstlendiği projelerin sayısının artmasından memnuniyet duyduğumuzu özellikle ifade etmek isterim. Türkiye ve Polonya NATO’nun Avrupa’daki en büyük iki kara ordusuna komuta eden, ittifakın doğu ve güney kanatlarında konumlanan iki kilit müttefiktir.”

“GÜNCEL, BÖLGESEL VE KÜRESEL MESELELERİ ELE ALDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Polonya’nın Avrupa’nın güvenlik mimarisinin geleceğinde vazgeçilmez yere sahip olduklarını belirterek, “Dostum Tusk ile Avrupa’da güvenliğin geleceğini de değerlendirdik. Ülkelerimiz arasında hızla gelişmekte olan savunma sanayi iş birliğinin yeni projelerle güçlendirilmesine yönelik çalışmalara değindik” diye konuştu.

“Münasebetlerimizin eğitim ve kültürden bilim ve turizme uzanan geniş bir alanda güçlendirilmesi, dostluğumuzun geleceğine yapılmış mühim bir yatırımdır” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İş insanlarımız ve öğrencilerimiz başta olmak üzere vatandaşlarımızın vize sorunlarının çözülmesine önem veriyoruz. Bu konuda değerli dostumun ilgisine güvendiğimi ifade ettim. Bugün ayrıca Polonya’nın Avrupa Birliği Konseyi dönem başkanlığı çerçevesinde Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin yanı sıra güncel, bölgesel ve küresel meseleleri ele aldık” değerlendirmesinde bulundu.

“AVRUPA BİRLİĞİ’NE TAM ÜYELİK STRATEJİK HEDEFİMİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa Birliği’ne tam üyeliğin stratejik hedefimiz olduğunu her vesileyle vurguluyoruz. Avrupa Birliği ile iş birliğimizi karşılıklı fayda ve saygı temelinde ilerletme arzusunda olduğumuzu muhataplarımızla sık sık paylaşıyoruz” dedi.

Mevcut tartışmaların bu iş birliğinin ne kadar kritik önemde olduğunu bir kez daha gösterdiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu bugün bir kez daha açıkça söylemek isterim. Avrupa Birliği, güç ve irtifa kaybının önüne geçmek hatta tersine çevirmek istiyorsa bunu ancak Türkiye’nin tam üyeliği ile başarabilir” şeklinde konuştu.

“BÖLGEMİZ SAVAŞA, ÇATIŞMAYA VE GÖZYAŞINA DOYMUŞTUR”

Polonya’nın, Türkiye’nin AB üyelik sürecine yönelik desteğini artırarak sürdürmesine dair beklentisini Polonya Başbakanı Tusk’la paylaştığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rusya-Ukrayna Savaşı’ndaki son durum da gündemimizin en ön sıralarında yer aldı. Dün Amerika ile Ukrayna arasındaki görüşmelerde Ukrayna’nın ateşkesi kabul etmesini olumlu ve önemli buluyoruz. Şimdi Rusya’nın da bu adıma yapıcı şekilde mukabele etmesini temenni ediyoruz. Türkiye’nin bu savaşla ilgili tutumu ilk günden beri gayet sarihtir. Daha fazla kan akmamasını, her iki komşumuzun adil bir barışla savaşı sonlandırmasını istiyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişme Rusya ve Ukrayna’nın müzakere masasına dönüşünü sağlarsa, biz görüşmelere ev sahipliği yapmak da dâhil, adil ve kalıcı bir barışın tesisi için her türlü katkıyı sunmaya hazırız. Daha önce de ifade ettiğim gibi bölgemiz savaşa, çatışmaya ve gözyaşına doymuştur. Ümidimiz bölgemizin uzun bir süredir içinde bulunduğu cendereden bir an önce çıkması, huzura ve istikrara kavuşmasıdır. Türkiye olarak bunun için çalışmaya inşallah devam edeceğiz. Başbakan Sayın Tusk’un ziyaretinin ikili ve çok taraflı iş birliğimize katkıda bulunmasını diliyorum” diye konuştu.

POLONYA BAŞBAKANI TUSK: “TÜRKİYE’Yİ HEP AB ÜYELİĞİ KONUSUNDA DESTEKLEDİK”

Polonya Başbakanı Tusk da, basın toplantısında yaptığı konuşmada, hayırlı ramazanlar dileyerek ramazanın mutlu ve hayırlı olmasını temenni etti ve İstiklal Marşı’nın Kabulü’nün yıl dönümünü kutladı.

Polonya Başbakanı Tusk, Türkiye ile ülkesinin, tarihlerinde verdiği “bağımsızlık” savaşlarının önemli olduğunu söyleyerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmelerinde iki ülke arasında dostluk, savunma ve ekonomi gibi alanlarda iş birliği temellerinin çok sağlam olduğunun dile getirildiğini aktardı.

Polonya Başbakanı Tusk, iki ülke arasındaki güvenin önemli olduğuna değinerek Türkiye ile Polonya’nın, Ukrayna’da “adil bir barış için uğraştığının” bilindiğini kaydetti.

Bugünkü görüşmenin aslında bir dönüm noktası olduğuna işaret eden Polonya Başbakanı Tusk, iki çok güçlü ortak arasındaki iş birliğinin gittikçe daha da geliştiğini vurguladı.

Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) adaylığı sürecine ilişkin Polonya Başbakanı Tusk, “Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girme sürecinin gerçekten artık gerçekçi ve elle tutulur bir süreç olmasını temenni ediyoruz. Biz bugüne kadar hep Türkiye’yi bu konuda destekledik ve desteklemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Polonya Başbakanı Tusk, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 15 milyar dolara ulaşmasını istediklerini ve buna ulaşacaklarına inandığını belirterek, hâlihazırda 12 milyar doları aştıklarını ifade etti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polonya Başbakanı Tusk ile görüştü

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye çalışma ziyaretinde bulunan Polonya Başbakanı Donald Tusk ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polonya Başbakanı Tusk’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.

Türkiye ve Polonya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Polonya Başbakanı Tusk, daha sonra baş başa görüşmeye geçti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile görüştü

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA 

Okumaya Devam edin

REKLAMLAR
Temmuz 2020
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  

Genç Diplomat

REKLAMLAR
DİPLOMAT2 gün önce

“Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz”

DİPLOMAT1 hafta önce

“2025 yılında, 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz”

DİPLOMAT2 hafta önce

“Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacağız”

DİPLOMAT2 hafta önce

Çanakkale, milletimizin bağımsızlık uğruna yazdığı bir destandır. | Genç Gazeteciler

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet himayesindeki çocuklarla iftar sofrasında bir araya geldi

DİPLOMAT2 hafta önce

“Her alanda olduğu gibi, sağlıkta da şiddete asla müsamahamız yoktur”

DİPLOMAT2 hafta önce

“AB, güç kaybının önüne geçmek istiyorsa bunu Türkiye’nin tam üyeliğiyle başarabilir”

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polonya Başbakanı Tusk ile görüştü

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile görüştü

DİPLOMAT2 hafta önce

“Türkiye’yi, barış diplomasisinin merkez üslerinden biri hâline getiriyoruz”

DİPLOMAT3 hafta önce

“Türkler, Araplar, Kürtler, Sünniler ve Aleviler olarak birbirimizin dostuyuz, kader ortağıyız”

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü İftar Programı’nda konuştu

DİPLOMAT3 hafta önce

8 Mart Dünya kadınlar günü kutlu olsun

DİPLOMAT3 hafta önce

“Türkiye’nin 22 yıldır sürdürdüğü bağımsızlık mücadelesinde esnaflarımızı daima yanımızda bulduk”

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar programında Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik mensupları ve korucular ile bir araya geldi

DİPLOMAT3 hafta önce

“Türkiye ve Azerbaycan barışın, huzurun ve refahın tarafındadır”

DİPLOMAT3 hafta önce

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DİPLOMAT3 hafta önce

Emine Erdoğan, Kayseri Yeşilay Rehabilitasyon Merkezi’nin açılış törenine katıldı

DİPLOMAT3 hafta önce

İyi ki Varsın Uzman Eğitimci Arzu Çotul

DİPLOMAT4 hafta önce

8 Mart Dünya Kadınlar Günü Farkındalıkların Günü Olmalıdır.

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şehit aileleri ile bir araya geldiği iftar yemeğinde konuştu

DİPLOMAT4 hafta önce

İyi ki Varsın Murat SARITOPRAK

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Makedonya Başbakanı Mickoski ile görüştü

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın doğum gününü en içten dileklerimizle kutluyoruz

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece seçimleri kazanarak değil, gönülleri kazanarak 22 yıldır iktidardayız”

DİPLOMAT1 ay önce

Fidan Bayındır ; ALPET Türkiye Genel Müdürü oldu.

DİPLOMAT1 ay önce

“Rusya-Ukrayna ve Amerika arasında muhtemel görüşmeler için ülkemiz ideal bir ev sahibi olacaktır”

DİPLOMAT1 ay önce

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DİPLOMAT1 ay önce

Emine Erdoğan, “Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı

DİPLOMAT1 ay önce

İSTANBUL İNSAN KAYNAKLARI FORUMU

DİPLOMAT1 ay önce

“Türkiye ve Pakistan, sarsılmaz kardeşlik hukukuyla birbirine bağlı iki büyük ülkedir”

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan’da resmî törenle karşılandı

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Pakistan’da

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile ortak basın toplantısında konuştu

DİPLOMAT1 ay önce

Emine Erdoğan, Endonezya’da Yunus Emre Enstitüsünü ziyaret etti

DİPLOMAT4 hafta önce

8 Mart Dünya Kadınlar Günü Farkındalıkların Günü Olmalıdır.

DİPLOMAT3 hafta önce

İyi ki Varsın Uzman Eğitimci Arzu Çotul

DİPLOMAT4 hafta önce

İyi ki Varsın Murat SARITOPRAK

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şehit aileleri ile bir araya geldiği iftar yemeğinde konuştu

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Makedonya Başbakanı Mickoski ile görüştü

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet himayesindeki çocuklarla iftar sofrasında bir araya geldi

DİPLOMAT3 hafta önce

“Türkler, Araplar, Kürtler, Sünniler ve Aleviler olarak birbirimizin dostuyuz, kader ortağıyız”

DİPLOMAT3 hafta önce

“Türkiye ve Azerbaycan barışın, huzurun ve refahın tarafındadır”

DİPLOMAT3 hafta önce

8 Mart Dünya kadınlar günü kutlu olsun

DİPLOMAT3 hafta önce

Emine Erdoğan, Kayseri Yeşilay Rehabilitasyon Merkezi’nin açılış törenine katıldı

DİPLOMAT2 hafta önce

“AB, güç kaybının önüne geçmek istiyorsa bunu Türkiye’nin tam üyeliğiyle başarabilir”

DİPLOMAT3 hafta önce

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polonya Başbakanı Tusk ile görüştü

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile görüştü

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü İftar Programı’nda konuştu

DİPLOMAT2 hafta önce

“Türkiye’yi, barış diplomasisinin merkez üslerinden biri hâline getiriyoruz”

DİPLOMAT3 hafta önce

“Türkiye’nin 22 yıldır sürdürdüğü bağımsızlık mücadelesinde esnaflarımızı daima yanımızda bulduk”

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar programında Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik mensupları ve korucular ile bir araya geldi

DİPLOMAT2 hafta önce

“Her alanda olduğu gibi, sağlıkta da şiddete asla müsamahamız yoktur”

DİPLOMAT2 hafta önce

Çanakkale, milletimizin bağımsızlık uğruna yazdığı bir destandır. | Genç Gazeteciler

DİPLOMAT2 hafta önce

“Çanakkale’de sembolleşen ezelî ve ebedî kardeşliğimize ilelebet sahip çıkacağız”

DİPLOMAT1 hafta önce

“2025 yılında, 18,5 milyar liralık kırsal kalkınma desteği vereceğiz”

DİPLOMAT2 gün önce

“Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz”

REKLAMLAR
REKLAMLAR

Genç Diplomat

seers cmp badge